8 Ocak 2025

, , , , , ,

Durum Raporu /otuzsekiz

Nicedir hâlim(iz)den, ahvalim(iz)den söz etmedim. En son 15 Kasım 2024 tarihinde Durum Raporu'na yeni yazı eklediğimi fark ettim. O yazıyı yayınladığım günden bugüne kadar pek çok yaşadım, pek çok şeye şahit oldum. Neler yaptığımdan, neye başladığımdan ve neyi sonuçlandırdığımdan söz etmek istiyorum.

Zaman hızla akıyor, bizler bu durumun çoğunlukla farkına varamıyoruz. Kızımız Gülce iki buçuk yaşını, oğlumuz Tuğrul ise bir yaşını çoktan doldurdu. Onların büyüdüğünü görmek, gelişimlerine şahit olmak, hayatımızı onlarla paylaşmak ve bir çok şeyi onlarla doldurmak tarifi zor bir duygu. Çocukların iki-üç yaş dönemlerinde varlığını fark etmesi, benliğinin farkına varması çeşitli krizleri de beraberinde getiriyormuş.

Geçen yıl pek az kar yağışı gerçekleşmişti. Bu yıl gerçekleşen kar yağışı geçen yıl kıyaslandığında çok daha tatmin edici oldu. Doğal su kaynaklarımız ve barajlarımız bu yağışlardan olumlu etkilendi. Bir kaç yıl önce Sivas'ta yaşanan su problemini göz önünde bulundurursam, kış aylarında Sivas'ın kar yağışı alması oldukça önemli. Çünkü Sivas sadece kış aylarında hatırı sayılır yağış alan bir coğrafyada bulunmakta. Yazları sıcak ve kurak, kışları sert ve kar yağışlı geçen bir bölge burası. Haliyle kış aylarında kar yağışı almak bu bölgeler için oldukça önemli.

6 Ocak 2025

2024 Fihristi

Bu çalışma 2024 yılında blogumda yayınlanan içerikleri listeler.

Önceki yıllara ait fihrist çalışmalarıma aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.
  1. 2021 yılına ait fihriste ulaşmak için tıklayınız.
  2. 2022 yılına ait fihriste ulaşmak için tıklayınız.
  3. 2023 yılına ait fihriste ulaşmak için tıklayınız.
***

Yeni bir yıldan hepinize sağlık, mutluluk ve hedeflerinizde başarı diliyorum. Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği bir yıl olması dileğiyle... Son yıllarda bir gelenek haline getirdiğim fihrist çalışmalarımın bir yenisini bu yıl da gerçekleştirmek istedim. 2024 Ocak ayında hazırladığım "2023 Fihristi" çalışmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Şimdi "2023 Fihristi" ile geride bıraktığım yıl adına blogumda yayınladığım çalışmalarımı kategorilendirilmiş ve sıralanmış haliyle sizlerle paylaşıyorum. Fihrist çalışmaları genellikle yılın son ayında veya yeni yılın ilk ayında geride bırakılan yılda ortaya konulan ürünlerin, eserlerin sonraki yıllarda daha kolay ulaşılabilmesi adına yapılmakta. Böylece daha sonra yapılması planlanan arşivleme çalışmalarına da katkı sağlamış oluyor.

27 Aralık 2024

,

Serazat Edebiyat'ın 8. Sayısı Çıktı

Serazat Edebiyat, Sayı 8

Serazat Edebiyat'ın Ekim - Kasım - Aralık 2024 tarihli 8. sayısı çıktı. Şiir, öykü, deneme, söyleşi, inceleme, poetika, filiz ve sanat olmak üzere sekiz bölümden müteşekkil olan Serazat'ın bu sayısı Mete Almalı'nın "Çıkmaz Sokak" başlıklı öyküsü ile başlıyor. Mete Almalı, Gökçe Seher Balaban, Z. Rumeysa Topal, Uğurcan Dilber, Eylül Ayşe Kar, Mehmet Ali Güneş ve Ubeydullah Öz öykü bölümünde okuyacağımız yazarlar arasında.

21 Aralık 2024

, , ,

Hüseyin Karacalar’ın “Protokol Krizi” Şiiri Üzerine


Hüseyin Karacalar'ın Cevapsız Aramalar’ı benim için özel bir kitaptır. Kitabı çok defa okumama rağmen her okuyuşumda şiirlerden yeni anlamlar çıkardım. Hem bende uyandırdığı duygular ile hem de şiirlerdeki dil-biçim-üslup tarafları ile bende ve şiir serüvenimde yeni yollar işaret eden bir kitap oldu. 

"Protokol Krizi" şiiri Cevapsız Aramalar’dan bir şiir… Şu sıralar yeniden okuduğum şiirde, modern insanın gündelik hayatındaki absürt durumları, bürokrasiyi, toplumsal ilişkilerdeki yüzeyselliği ve bireyin iç dünyasındaki çelişkileri eleştirel bir dille ele almaktadır. 

Şiirin merkezinde, adından da anlaşılacağı gibi, "protokol" kavramı yer alıyor. Protokol kelimesi, törenlerde veya resmi durumlarda uyulması gereken kuralların genel adı olarak tanımlanabilir. Fakat Hüseyin Karacalar’ın şiirinde bu protokol kavramı, resmi bir tören ya da resmi kişilerin, kurumların ilişkileri gibi büyük ölçekli bir protokol değil, daha çok gündelik hayatta karşılaştığımız küçük düşürmeler, öncelik sıralamaları, "ben" merkezli tutumlar-tavırlar ve yüzeysel nezaket kuralları olarak karşımıza çıkıyor. Karacalar şiirinde, bu türden protokollerin ne kadar anlamsız ve insanı bunaltıcı olabileceğini bazen mizahi bazen de eleştirel bir dille vurgulamaktadır.

18 Aralık 2024

,

Anlatımcı Şiir Tekniğinde Kişilik, İmge, Anlam ve Klişe Üzerine

İnsan sosyal bir varlıktır. Çevresiyle etkileşim içindedir. Bu sebep ile temas ettiği durumlar, olaylar ve kişiler arasında bir alışveriş hali yaşamaktadır. İnsanın sosyal gerçekliği göz önünde bulundurulduğunda tıpkı beslenmek, uyumak gibi anlatmak da temel bir ihtiyaçtır. Yaşadığımız hayatın da önemli bir bölümünü neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde yaşamaktayız. Söz konusu nedensellik çerçevesinde içimizde ve dışımızda olup biten şeyleri anlatma ihtiyacı hissetmekteyiz. Bu ihtiyacı karşıladığımız çeşitli kanallar mevcut. Bu kanallardan birisi de şiirdir.

Şair şiirinin ortaya çıkış sürecinde dilin imkân ve hareket alanından yararlanır. Bu bağlamda çeşitli teknik ve yöntemlerle şiirini destekler. Bu teknik ve yöntemlerden biriside anlatımcılıktır. Yaygın kullanılan ifade ile "anlatımcı şiir"... Anlatımcı şiir biçimini tanımlamak gerekirse şairin şiirde duyurmak istediğini anlatma yoluyla ifade etmesidir. Anlatımcı şiirin merkezinde kişiler, olaylar ve durumlar yer almaktadır. Şiirin sözü edilen kurucu unsurlar etrafında oluşturulması onu diğer anlatımcı edebi türlere yaklaştırabilir. Fakat anlatımcı şiiri diğer anlatımcı metinlerden ayıran ve ona şiir olma vasfını kazandıran bazı hususiyetler bulunmaktadır. Bu hususiyetler dil, üslup ve imge olarak ifade edilebilir.

Kabul etmek gerekir ki anlatımcı şiir kavramı geniş bir şiir alanını ifade eder. Anlatan her şiir anlatımcı şiir olarak değerlendirilebilir. Bu değerlendirmede anlatımcı şiir olarak kastedilen şiirin kapsamı daha dardır. Öykü temelinde ilerlemeyen, olayları, durumları nedensellik çerçevesinde değerlendirmeyen, açıklamayan bir şiir... İmgelerin kullanıldığı, daha kapalı ve bazen bir duyguyu bazen de bir durumu anlatan bir şiir.

13 Aralık 2024

Döndüm Durdum Bu Âlem İçinde

Klâsik Türk Müziğini seven, dinleyen, icracılarını takip eden ve bu konuda okuyan, araştıran birisiyim. Müziğe karşı eskiden beri ilgim var. Çok istesem ve uğraş versem de herhangi bir müzikal enstrüman kullanmayı öğrenemedim. Öğrendiğim, yapabildiğim şey bilgisayar programları üzerinden melodiler ortaya çıkarıp, ortaya çıkardığım bu melodileri yine çeşitli programlar kullanarak geliştirmek... Bu anlamda çeşitli enstrüman seslerini çıkaran bir çok stüdyo programı mevcut. Fakat gerçek bir enstrümanın çıkardığı sesin doğallığını hiç bir program veremiyor. Ruh ve mana aleminde o lezzete varamıyor.

Daha önce yine blogum vasıtasıyla sizleri haberdar ettiğim bir konuya değinmek istiyorum. Müziğe karşı olan ilgimi besleyen, bu anlamda kendimce çalışmalar çıkardığım, bir şeyler ürettiğim bir sistemden söz edeyim. SUNO AI isminde bir platformu bu amaç için kullanıyorum. Bazen çeşitli anahtar kelimeler ve cümleler ile tarif ettiğim, bazen de ıslık ile veri girişleri yaptığım bir müzik altyapısı üretim platformu bu. Bu platformda bir süredir çeşitli çalışmalar yapıyor ve yazdığım şarkı sözleri üzerine müzikal altyapılar üretiyorum. Ürettiğim bu altyapıları ise çeşitli müzik programları kullanarak geliştiriyorum. Çalışmalarımı ise Youtube kanalımda yayınlıyorum. Youtube kanalıma şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Son yaptığım çalışmanın adı: Döndüm Durdum Bu Âlem İçinde.

15 Kasım 2024

Durum Raporu /otuzyedi

Durum Raporu dizisine yeni bir yazı eklemeyeli neredeyse iki ay oldu. Bu zaman zarfında neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum. Hem kişisel hayatımdaki koşturmaca hem de iş hayatımın yoğunluğu beni buralara uğramaktan alıkoydu. Bulduğum boş zamanları ise bloguma ve yazmaya ayırmak yerine yeni uğraş alanlarımdan birisi olan "yapay zekâ ve müzik" alanına ayırdım. Zaman ve fırsat buldukça bu konuda çeşitli akademik makaleler okudum ve yeni şeyler denemeye, deneyip ortaya koyduğum çalışmalarımı ise geliştirmeye gayret gösterdim. Çalışmalarımı YouTube kanalımda yayınlıyorum. Şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Okumak istediğim yeni çıkan kitaplardan söz etmek istiyorum. Bu kitaplardan ilki kıymetli dostum Ubeydullah Öz'e ait. Rahmetlinin Cyrano De Bergerac'tı Adı. İzdiham Yayınları'ndan çıkan kitap "anlatı" türünde ve elli sayfadan müteşekkil. Kitabın ilk baskısı çok yakın bir zamanda yapıldı.

Okumak istediğim ikinci kitap ise Ali Ayçil'e ait. Roman türünde olan kitabın ismi ise Karşı Roman. Ali Ayçil'i Dergah Yayınları'ndan çıkan kitapları, Dergah Dergisi ile olan münasebeti ve şair kimliği ile tanıyorum. Karşı Roman ise İletişim Yayınlarından çıktı. Temmuz 2024'te çıkan kitap 144 sayfadan müteşekkil. Şair İdris Ekinci'nin Ayçil'in Karşı Romanı üzerine kaleme aldığı yazıyı okuduğum zaman kitaba karşı olan ilgim ve merakım hayli arttı. Ekinci'nin söz konusu yazısı ise Aşkar Dergisi'nin Ekim - Kasım - Aralık 2024 tarihli 72. sayısında yayınlandı.