15 Nisan 2024

, ,

Nerede Kaldıysak Oradan

İdris Ekinci'nin "Yürüyelim" başlıklı şiiri böyle başlıyor. "Nerede kaldıysak oradan, kalmadıysak geçelim, bunun ve bunun ve bunların yanından." Okumaktan keyif aldığım, benim ve bizim için yeri ayrı olan şiirlerinden birisidir. Öyle ki sevgili eşim ile düğün arabamızın arka camına bu şiirden bir mısra seçip yazdırmıştık. Evet, nerede kalmıştık?

Bu Ramazan Bayramı bizim için oldukça hareketli geçti. Dolu dolu bir bayram geçirdik. Ailemizle, akraba ve dostlarımızla bir araya geldik. Bu bayram dostum Ubeydullah Öz ve ailesi de bizimle birlikteydi. Bayramın üçüncü Mete ve Ubeydullah ziyaretimize geldiler. En son 2019 yılının yaz mevsiminde bir araya gelmiştik. Neredeyse beş yıl sonra tekrar bir araya geldik. Heyecan ve mutluluk dolu anlar yaşadık. Geçmişte yaşadığımız güzel anılarımızı konuştuk, bu beş yıl içinde olan-biten-devam eden şeylerden bahsettik. Zaten birbirimizin hayatlarından haberdardık. Fakat yüz yüze gelmenin duygusu bambaşka oluyor. Akıllı telefonlar, görüntülü görüşmeler bu duyguyu hissettiremiyor.

Benim, Ubeydullah'ın ve Mete'nin içinde bulunduğu Serazat Edebiyat'ı da konuştuk. Ubeydullah yanında Serazat'ın 6. sayısının matbu halini getirmişti. Serazat'ın internet sitesinde dijital haliyle okuduğumuz, paylaştığımız derginin basılı halini görmek ve dokunmak bize mutluluk verdi. Bundan sonra Serazat'ın yeni sayıları internet sitesinde dijital olarak ücretsiz paylaşıldığı gibi matbu hali de bir bedel karşılığında okuruna ulaştırılacak. 7. sayının çalışmalarına şimdiden başlamış durumdayız. Haziran ayının ortasında 7. sayısı da hazır olup okuruna ulaşacak.

, , ,

Şeyda Tarhan Almalı ile Musahhihlik ve Edebiyat Dergiciliği Üzerine

Şeyda Tarhan Almalı ile Musahhihlik ve Edebiyat Dergiciliği Üzerine

1) Merhaba Şeyda. Uzun yıllardır çeşitli edebiyat dergilerinde “musahhih” sıfatını taşıdın. Hâlihazırda Serazat Edebiyat’ ta da aynı sıfatı taşıyor, derginin heryeni sayısında son okumasını yapıyorsun. Söyleşimize geçmeden önce seni tanımayan okurlarımız için kendini tanıtır mısın? Edebiyat ve edebiyat dergiciliği ile olan ilişkin nasıl başladı ve nasıl devam ediyor?

Merhaba Eyüp. Öncelikle söyleşi için teşekkür ederim. Ben Şeyda Tarhan Almalı. Sivaslıyım. 4 senedir Van/Çaldıran’da bir sınır köy okulunda Psikolojik Danışman olarak görev yapıyorum. Edebiyat ve edebiyat dergiciliğine başlama serüvenim ilkokulda yazdığım şiirlerimi fark eden sınıf öğretmenimin ilde yapılan şiir yarışmasına şiir yazmamı istemesiyle başladı. İlde birinci olduktan sonra şiiri daha çok sevmeye başladım. Okul kitaplığından şiir kitapları alıp okumamla serüvenim devam etti ve daha sonra yazmayı bıraktım. 2007 senesinde Sivas Lisesi’nde tarih öğretmenimin bir kompozisyon yazdırması bana tekrardan güç verdi. Öğretmenim yazdığım kompozisyonu çok beğenmişti. Okul dergisine göndermek istediğini söyleyip bundan sonrada muhakkak edebiyatla ilgilenmemi önermişti. Çok etkilenmiştim o zamanlar. Yazdıklarımın bir değeri olduğunu düşünmüştüm. Dergi basılacağı sıra öğretmenimin vefat etmesiyle sarsıldım. Bu hadiseden sonra süreç dergileri bir okur olarak takip etmemle devam etti. Aradan geçen yıllar beni üniversite yıllarında Nun Edebiyatla buluşturdu. Şimdi ise Serazat Edebiyat ile keyifli bir şekilde devam ediyor.

8 Nisan 2024

, , , , , , , , , , ,

Mülkiyet ve İktidar Kavramları Üzerinden "Susuz Yaz" Filmi Üzerine Bir Değerlendirme

Necati Cumalı'nın Susuz Yaz kitabı ve Metin Erksan'ın Susuz Yaz filmi afişi

Necati Cumalı'nın 1962 yılında yayınladığı "Susuz Yaz" isimli hikâyesi, dönemin sosyal ve kültürel gerçekliğine ayna tutan bir eser olmuştur. Susuz Yaz, temel geçim kaynağı tarım olan insanların hikâyesini anlatmaktadır. Hikâye, tarımsal üretimde en temel araç olan "toprak ve su" kaynaklarının özel mülkiyet çerçevesinde değerlendirilmesi ile ortaya çıkan mücadeleyi konu etmektedir. Cumalı'nın Susuz Yaz'ı 1963 ve 1973 yıllarında olmak üzere iki defa sinemaya uyarlanmıştır. 1963 yılında sinemaya uyarlanan filmin yönetmeni Metin Erksan, 1973 yılında sinemaya uyarlanan filmin yönetmeni ise Yılmaz Duru'dur. 

7 Nisan 2024

Durum Raporu /otuziki

Bugün Ramazan ayının 28. gününü geride bırakıyoruz. Ailemizle, akrabalarımızla ve dostlarımızla dolu dolu bir Ramazan ayı geçirdik. Bizi Ramazan ayına ve bayramına ulaştıran Allah'a hamd olsun. Ramazan ayında neredeyse hiç zorlanmadık. Hicri takvim ve miladi takvim arasındaki gün farkından kaynaklı Ramazan ayı her yıl on gün geriye gitmekte. Haliyle kış mevsimine yaklaşıyoruz. Günler daha kısa ve geceler daha uzun yaşanmakta. Böyle olunca oruçlu geçirilen süre kısalmakta. Ben üniversitede eğitim görürken Ramazan ayı Ağustos ayında idi. Sanırım her otuz üç yılda bir olmak üzere Ramazan ayı yıl içindeki döngüsünü tamamlıyor. Bu vesile ile Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Ailenizle ve dostlarınızla dolu dolu bir bayram geçirmenizi diliyorum.

***

Aşkar Dergisi'nin 70. sayısı çıktı. Geçtiğimiz Çarşamba günü derginin bürosunda 70. sayının poşetlemesi yapıldı ve dergi kargolamaya hazır hale geldi. Yolunu gözleyen, yeni sayıyı okumak için sabırsızlanan okurlarımız için 70. sayının bültenini hazırladım ve yeni sayıdan beni etkileyen mısralardan bir seçki hazırladım. Bunu hemen her sayı yapıyorum. Aşkar'ın diğer sayılarına ait bültenleri ve mısra seçkilerini blogumun "arşiv" sayfasında bulabilirsiniz. 

, , , , , , , , , , , ,

Aşkar Dergisi'nin 70. Sayısından Mısra Seçkisi

Kapının kapı olduğu çürüyüşünden bilindi
Unuttu herkes unutuşun bin bir haliyle
Kursaktaki son heves de gizlendi
Adımızı bir duvara verdiler; bu duvar
Kerpicin bereketiyle dikildi, sıvasız
Ardından mermilerin adı namluya verildi
Taşa verildi sonra adlar, bedenler toprağa
Sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edildi


Murat Özel, Son Akşam Yemeği

Duvar diplerinde. Köşelerde. Bistrolarda konuşuyor insanlar. Ay ışığında. Kemiklerinden sıyırıyorlar. Çürümüş et kalıntılarını. Kardeşlerinin. Korkunç. Gövdesiz ağrılar. Çeken iskeletlerini öğütüyor. Yokluk. Neye sahip olabilir. Kendini gösteren. Salınan. Ve gittikçe büzülen.

Osman Nuri Tolar, Yakın Tarih Kronikleri

günleri çözeriz düğümler sorun değil
buluruz bir yolunu yaşamak fena değil
hem zaten ölünce can acımak olmayacak
hem şimdi bahar geldi bak baharsa bahar
canımın ne isteyeceğine kimse karışamaz


Özgür Ballı, Baharsa Bahar

4 Nisan 2024

,

Aşkar Dergisi'nin 70. Sayısı Çıktı

Aşkar Dergisi, Sayı 70
Üç aylık yayın periyodu ile okuruna ulaşan Aşkar Dergisi'nin Nisan - Mayıs - Haziran 2024 tarihli 70. sayısı çıktı. Şiir, öykü, söyleşi, poligon, taarruzname ve kitap olmak üzere altı bölümden müteşekkil olan Aşkar'ın bu sayısı Murat Özel'in "Son Akşam Yemeği" başlıklı şiiri ile başlıyor. Murat Özel, Osman Nuri Tolar, Özgür Ballı, Yunus Emre Altuntaş, Cumali Yakan, Semih Samyürek, Çağrı Subaşı, Sevde Yaşar, Çimen, Muharrem Demirci, Ahmet Emerce, İbrahim Akbulut, Kerim Ağaç ve Hüseyin Yavuz bu sayının şairleri arasında.

25 Mart 2024

, ,

Özgür Ballı'nın "Kaçıncı Tekil" Kitabı Üzerine

Özgür Ballı ve Kaçıncı Tekil kitabı

Özgür Ballı şiirlerini ve yazılarını severek okuduğum, edebi çalışmalarını ilgiyle takip ettiğim bir şairdir. İlk kitabı İronika'yı (2012), Ben Seni Sonra Ararım (2016) ve Astigmat Sarı (2019) izledi, bu üç kitap da Ebabil Yayınları çatısı altında yer buldu. Şairin son yıllarda yazdığı şiirler ise Kaçıncı Tekil (2023) başlığı altında kitaplaştı. Kaçıncı Tekil İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. Özgür Ballı'yı Kaçıncı Tekil için tebrik ediyorum. Okuruna ulaşmasını, muhatabını bulmasını diliyorum.