Günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Kasım 2024

Durum Raporu /otuzyedi

Durum Raporu dizisine yeni bir yazı eklemeyeli neredeyse iki ay oldu. Bu zaman zarfında neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum. Hem kişisel hayatımdaki koşturmaca hem de iş hayatımın yoğunluğu beni buralara uğramaktan alıkoydu. Bulduğum boş zamanları ise bloguma ve yazmaya ayırmak yerine yeni uğraş alanlarımdan birisi olan "yapay zekâ ve müzik" alanına ayırdım. Zaman ve fırsat buldukça bu konuda çeşitli akademik makaleler okudum ve yeni şeyler denemeye, deneyip ortaya koyduğum çalışmalarımı ise geliştirmeye gayret gösterdim. Çalışmalarımı YouTube kanalımda yayınlıyorum. Şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Okumak istediğim yeni çıkan kitaplardan söz etmek istiyorum. Bu kitaplardan ilki kıymetli dostum Ubeydullah Öz'e ait. Rahmetlinin Cyrano De Bergerac'tı Adı. İzdiham Yayınları'ndan çıkan kitap "anlatı" türünde ve elli sayfadan müteşekkil. Kitabın ilk baskısı çok yakın bir zamanda yapıldı.

Okumak istediğim ikinci kitap ise Ali Ayçil'e ait. Roman türünde olan kitabın ismi ise Karşı Roman. Ali Ayçil'i Dergah Yayınları'ndan çıkan kitapları, Dergah Dergisi ile olan münasebeti ve şair kimliği ile tanıyorum. Karşı Roman ise İletişim Yayınlarından çıktı. Temmuz 2024'te çıkan kitap 144 sayfadan müteşekkil. Şair İdris Ekinci'nin Ayçil'in Karşı Romanı üzerine kaleme aldığı yazıyı okuduğum zaman kitaba karşı olan ilgim ve merakım hayli arttı. Ekinci'nin söz konusu yazısı ise Aşkar Dergisi'nin Ekim - Kasım - Aralık 2024 tarihli 72. sayısında yayınlandı.

18 Eylül 2024

Durum Raporu /otuzaltı

Yaklaşık bir aydır Durum Raporu dizisine yeni yazı eklemedim. Bu bir aylık zaman diliminde anlatacak pek çok şey birikti. Yaklaşık bir buçuk ay önce "Yapay Zekâ Bağlamında Sanatçı ve Eseri" başlıklı bir yazı kaleme almış ve blogumda yayınlamıştım. Söz konusu yazıyı yayınladıktan sonra yazdığım şiirleri yapay zekâ destekli şarkı formuna dönüştürme fikri daha çok yer edindi bende. Bunun için Suno AI uygulamasını kullandım ve oluşturduğum, üzerinde çalıştığım çalışmalarımı Youtube hesabımda yayınladım. Beklentimin üstünde bir ilgi ve izlenme ile karşılaştım. Bu durum beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. Üzerinde emek verdiğim eserlerin, çalışmaların ilgi uyandırdığını görmek beni üzerinde çalıştığım diğer eser ve çalışmalar için motive etti. Çünkü bir durumun sürdürülebilmesi için iç enerjimizi canlı tutacak tetikleyiciler gerekiyor.

Futbol ile pek ilgili olduğum söylenemez. Yine de üç büyüklerden Galatasaray'ı desteklerim. Çocukluk çağlarımda UEFA Kupasını ve Süper Kupa'yı kazanması ve Galatasaray'ı bu şekilde tanımış olmam bu taraftarlıkta etkili olabilir. Dün kızım Gülce ile akşam gezintisine çıkmıştım. Sevgili eşim ve oğlum Tuğrul ise evde kalmıştı. Yürüyüşümüz sırasında Taraftar Store'un önünden geçtik, formalara bakarken çocuklara yeni sezon Galatasaray forması alayım dedim. Yani bizim çocukların ilk formaları da 2024-2025 sezonuna ait parçalı forma oldu.

5 Ağustos 2024

Durum Raporu /otuzbeş

Geçen yaz bu zamanlar kaleme aldığım ve Aşkar Dergisi'nin 66. sayısında yayınlanan bir yazımı hatırladım.  "Feridüddin Attâr’ın “Mantık’ut-Tayr” Manzumundan Hareketle Ömer Kavur’un “Gizli Yüz” Filmi Üzerine Bir Değerlendirme" başlıklı yazımda "arayış" kavramı üzerine çeşitli yorumlarım olmuştu. Bu yorumlamalarımdan birisi şöyleydi.

İnsanoğlunun yaşamı bir şeyleri kabul etmek ile bir şeyleri reddetmek arasında olup bitenlerin toplamı olarak görülebilir. Yaşam yolculuğunda içine girdiğimiz ve içinden çıktığımız durumlar bizi belirli tercihler yapmaya mecbur bırakmıştır. Bütün bunlar, olup biten her şey bir arayışın yansıması olarak değerlendirilebilir.

Aramak, arayış halinde bulunmak yolda olmak ile ilişkilidir. Diğer bir ifade ile aramanın gereği yolda olmaktır diyebiliriz. Yolda olmak bizi çeşitli durumlar arasında tercihler yapmaya sürükler. Yaptığımız bu tercihler, aldığımız bu kararlar bazen gönlümüzün ve kalbimizin dileğiyle gerçekleşir. Bazen de bu tercihlere ve kararlara kendimizi icbar edilmiş hissederiz. Bu duruma yaşamın bir özeti olarak bakılabilir. İnsan bütün bir yaşamı boyunca eve dönmek, ait olduğu yere ulaşmak için çaba harcar, bunun için çeşitli yollardan geçer.

4 Haziran 2024

Durum Raporu /otuzdört

Beni tanıyanlar yahut yazılarımı takip edenler en sevdiğim mevsimin yaz mevsimi olduğunu, özellikle Haziran ayını pek sevdiğimi tahmin edecektir. Durum Raporu dizimin otuz dördüncüsü olan bu yazı "yaz mevsimine merhaba yazısı" olarak değerlendirilebilir. Bundan iki yıl önce (Mayıs 2022) "Uzak Haziranlar" başlıklı bir deneme yazmıştım. Yine blogum vasıtasıyla bu denemeyi sizlerle paylaşmıştım. O yazıya ilham olan duyguları ve yazı başlığını Necati Cumalı'nın "Uzak Haziran" isimli şiirinden edinmiştim. Bugün aynı şiiri tekrar okudum. Şiiri bu yıl okuyuşumda daha farklı duygular taşıdığımı hissettim. O yıl Haziranları "uzak haziranlar" olarak nitelemiştim. Bu yıl Haziranları (eşimin tabiriyle) "yakın haziranlar" olarak niteleyebiliriz.

Bizim için yaz mevsimi bir yönüyle de piknik demek. Sezonu açtık. Yaşadığımız şehir pikniği ve mangalı seven insanlarla dolu. Haliyle mesire alanlarında boş masa bulmak çok zor. Ya güne çok erken başlayıp bir an önce piknik yapılacak alana hareket etmek durumunda olacağız. Yahut piknik masamızı ve sandalyelerimizi yanımızda götürüp bir ağaç gölgesi arayacağız. Biz ikincisini tercih ettik hep. 2021 yılının sonbaharında temin ettiğimiz piknik masası ve sandalyesi takımı işimizi çok kolaylaştırıyor. Bunun yanında 9 metrekarelik bir kilimimizde mevcut. Çocuklar bazen kilimin üzerinde, bazen çimlerin üzerinde... Toprak ile temas etmek, ağaçlarla - çiçeklerle - kuşlarla temas etmek bizi dinlendiriyor, yorgunluğumuzu unutturuyor.

29 Nisan 2024

, ,

Durum Raporu /otuzüç

Geçtiğimiz gün aracımızın lastik değişimini yaptırdık. Bu işlemi uzun süredir aynı yere yaptırıyorum. Yazlık lastiklerimiz fabrikanın araç üzerinde gönderdiği Bridgestone markasının Turanza modeli. 195/65/15 ölçülerde ve güncel fiyatı yaklaşık 2.000 TL (adet fiyatı). Kışlık lastikleri ise 2022 kış mevsiminde almıştık. Petlas markasının Snowmaster modeli. 2022 yılında 900 TL'ye aldığım lastiğin adet fiyatı şimdi 1.800 TL. 2023 yılının sonbaharında 300 TL'ye yaptırdığım lastik değişim işlemini 2024 yılının ilkbaharında 400 TL'ye yaptırdım.

Önümüzdeki Haziran ayında ise Trafik Sigortasının süresi dolacak. 2023 yılında Trafik Sigortasını 3.000 TL'ye yaptırmıştım. Aynı ay 3.500 TL'ye Araç Kaskosu yaptırmıştım. Geçen yıl Ağustos ayında periyodik araç bakımının masrafı 5.500 TL olmuştu. Bu yıl ki maliyetleri merak ediyorum. Önümüzdeki sonbahar 2024 yılına ait maliyetleri de paylaşacağım.

15 Nisan 2024

, ,

Nerede Kaldıysak Oradan

İdris Ekinci'nin "Yürüyelim" başlıklı şiiri böyle başlıyor. "Nerede kaldıysak oradan, kalmadıysak geçelim, bunun ve bunun ve bunların yanından." Okumaktan keyif aldığım, benim ve bizim için yeri ayrı olan şiirlerinden birisidir. Öyle ki sevgili eşim ile düğün arabamızın arka camına bu şiirden bir mısra seçip yazdırmıştık. Evet, nerede kalmıştık?

Bu Ramazan Bayramı bizim için oldukça hareketli geçti. Dolu dolu bir bayram geçirdik. Ailemizle, akraba ve dostlarımızla bir araya geldik. Bu bayram dostum Ubeydullah Öz ve ailesi de bizimle birlikteydi. Bayramın üçüncü Mete ve Ubeydullah ziyaretimize geldiler. En son 2019 yılının yaz mevsiminde bir araya gelmiştik. Neredeyse beş yıl sonra tekrar bir araya geldik. Heyecan ve mutluluk dolu anlar yaşadık. Geçmişte yaşadığımız güzel anılarımızı konuştuk, bu beş yıl içinde olan-biten-devam eden şeylerden bahsettik. Zaten birbirimizin hayatlarından haberdardık. Fakat yüz yüze gelmenin duygusu bambaşka oluyor. Akıllı telefonlar, görüntülü görüşmeler bu duyguyu hissettiremiyor.

Benim, Ubeydullah'ın ve Mete'nin içinde bulunduğu Serazat Edebiyat'ı da konuştuk. Ubeydullah yanında Serazat'ın 6. sayısının matbu halini getirmişti. Serazat'ın internet sitesinde dijital haliyle okuduğumuz, paylaştığımız derginin basılı halini görmek ve dokunmak bize mutluluk verdi. Bundan sonra Serazat'ın yeni sayıları internet sitesinde dijital olarak ücretsiz paylaşıldığı gibi matbu hali de bir bedel karşılığında okuruna ulaştırılacak. 7. sayının çalışmalarına şimdiden başlamış durumdayız. Haziran ayının ortasında 7. sayısı da hazır olup okuruna ulaşacak.

7 Nisan 2024

Durum Raporu /otuziki

Bugün Ramazan ayının 28. gününü geride bırakıyoruz. Ailemizle, akrabalarımızla ve dostlarımızla dolu dolu bir Ramazan ayı geçirdik. Bizi Ramazan ayına ve bayramına ulaştıran Allah'a hamd olsun. Ramazan ayında neredeyse hiç zorlanmadık. Hicri takvim ve miladi takvim arasındaki gün farkından kaynaklı Ramazan ayı her yıl on gün geriye gitmekte. Haliyle kış mevsimine yaklaşıyoruz. Günler daha kısa ve geceler daha uzun yaşanmakta. Böyle olunca oruçlu geçirilen süre kısalmakta. Ben üniversitede eğitim görürken Ramazan ayı Ağustos ayında idi. Sanırım her otuz üç yılda bir olmak üzere Ramazan ayı yıl içindeki döngüsünü tamamlıyor. Bu vesile ile Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Ailenizle ve dostlarınızla dolu dolu bir bayram geçirmenizi diliyorum.

***

Aşkar Dergisi'nin 70. sayısı çıktı. Geçtiğimiz Çarşamba günü derginin bürosunda 70. sayının poşetlemesi yapıldı ve dergi kargolamaya hazır hale geldi. Yolunu gözleyen, yeni sayıyı okumak için sabırsızlanan okurlarımız için 70. sayının bültenini hazırladım ve yeni sayıdan beni etkileyen mısralardan bir seçki hazırladım. Bunu hemen her sayı yapıyorum. Aşkar'ın diğer sayılarına ait bültenleri ve mısra seçkilerini blogumun "arşiv" sayfasında bulabilirsiniz. 

12 Mart 2024

Durum Raporu /otuzbir

Evlerimize, bedenlerimize, gönüllerimize ve ruhlarımıza hoşgeldin Ramazan. Mutluluk, sevinç, şükür ve zikir getirdin. Bizi Ramazan ayına ulaştırana Allah'a hamd olsun. Bu yıl Ramazan ayını dört kişi karşılıyoruz. Bu kızımız Gülce'nin ikinci, oğlumuz Tuğrul'un ise birinci Ramazan ayı olacak. Bu satırları yazarken Ramazan birinci gününü idrak ediyoruz. Dün ilk teravih namazı eda edildi. Şehr-i Ramazan'a "merhaba" dedik. Bu vesile ile kutsal ayımız olan Ramazan-ı Şerif'in İslam alemine birlik, dirlik, huzur ve barış getirmesini diliyorum. Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Gazze'de ve dünyanın diğer mazlum ve mahsun beldelerinde zulüm gören din kardeşlerimize uğradığı zulmün bir an evvel son bulmasını temenni ediyorum.

Bu yıl Sivas'ta Ramazan ayı boyunca (önceden belirlenen çeşitli camilerde) yeni bir uygulama gerçekleşecek. Enderun Usulü Teravih Namazı uygulamasından söz ediyorum. Şehrin çeşitli camiilerinde belirli günlerde gerçekleşecek olan bu uygulamayı biraz araştırdım. Daha önce şahit olmadığım, içinde bulunmadığım bir usül idi. Bazı kaynaklar bu uygulamayı şöyle ifade ediyor.

20 Şubat 2024

, , , , , , , , , ,

Durum Raporu /otuz

Şu üç soruyu önemsiyorum. Bu sorular Tolstoy'un "İnsan Neyle Yaşar?" başlıklı hikâyesinde soruluyor. Bu sorulardan birincisi: İnsanın özünde, mayasında, hamurunda -artık adına her ne diyorsanız- var olan şey nedir? İnsanın bir fıtrat üzerine bu dünyaya gözlerini açtığına inanıyorum. Bu fıtratı muhafaza edecek olan da onu yitirecek olan da yine insanın kendisidir. Peki fıtrat dediğimiz şey nedir? Fıtrat kelimesi anlam itibariyle "ilk yaratılış" manası taşımaktadır. Varlık ilk defa ortaya çıktığında, vücut kazanıp bu dünyaya ulaştığında mükemmel haldedir. Onun bu mükemmelliği zaman içerisinde bu dünyanın çukurlarına bata çıka bozulmaya başlar. En nihayet çok çeşitli kusur ve eksikliklerle dolu bir hâle dönüşür. İkinci soru: İnsana verilmeyen şey nedir? Bu soru üzerine daha çok düşündüm. İnsanın yoksun kaldığı şeyler bazen insana verilmiş bir nimet olarak karşısına çıkabiliyor. Bu durumda insanların sahip oldukları, sahip olamadıkları, beraberinde getirdikleri veya beraberinde götürdükleri onun neyle yaşadığını göstermekte. Beraber olduklarımız, beraberlik kurduğumuz her ne varsa, bizi bir noktaya taşıyor. Sonunda bütün yolların çıktığı iki nokta var. Pişmanlık ve şükür. İşte üçüncü soru ve cevabı: İnsan neyle yaşar? Bence insanı yaşatan şeyin adı şükürdür.

14 Ocak 2024

, , , , , ,

Durum Raporu /yirmidokuz

Aralık (2023) ayının ortasından beri solunum yolu rahatsızlıklarıyla mücadele ediyorum(z). Ülkenin hemen her yerinde alt/üst solunum yolu hastalıklarında büyük bir artış varmış. Tam olarak bir ay geçti. Ancak toparlanabildim. Tabi bu toparlanma sürecimde evde dinlenme imkanım pek az oldu. Aralık ayı içindeki -babalık iznim- dışında bir izin kullanmadım. Geçtiğimiz üç günü saymıyorum. Henüz şiddetli soğuklar bastırmış değil. Umarım bu kış bunun gibi hastalıklarla daha fazla mücadele etmek zorunda kalmayız.

***

Yaklaşık iki hafta önce A101 Mağazasından kablosuz klavye ve mouse seti satın aldım. Philips SPT6307 marka ve model olan seti piyasa fiyatının yarısından daha ucuza temin etmiş oldum. Halihazırda kullandığım klavye ve mouse setini Teknosa Mağazasından satın almıştım. Preo K7 marka ve model. Fakat yazı yazarken tuşlar çok ses çıkarıyor. Ben de yazılarımı ekseriyetle gece yarısı veya gece yarısına yakın saatlerde yazdığım için yazarken motivasyonumu bozabiliyor.

***

Serazat Edebiyat'ın 6. sayısı için bir film inceleme yazısı kaleme alıyorum. İncelediğim ve yorumladığım film, Susuz Yaz. Filmi daha önce bir kaç kez izlemiştim. Önümüzdeki günlerde film hakkında yazılanları, filmin yönetmeni Metin Erksan'ın film hakkındaki görüşlerini, filmin Türk Sineması için önemini ifade eden makaleleri okuyacağım. Hasıl-ı kelâm, filmi ve filmin esin kaynağı olan eseri enine boyuna değerlendirmek istiyorum.

1 Ocak 2024

2023 Fihristi

Bu çalışma 2023 yılında blogumda yayınlanan içerikleri listeler.

Yeniden merhabalar. Önümüzdeki günlerde 2024 yılına girmiş olacağız. Yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk, huzur ve bereket getirmesini diliyorum. Umarım bu yeni yılda her şey gönlümüzce olur. 2023 Ocak ayın yayınladığım "2022 Fihristi" çalışmamın ardından bir yıl geçti. Şimdi "2023 Fihristi" ile geride bıraktığım yıl adına blogumda yayınladığım çalışmalarımı kategorilendirilmiş ve sıralanmış haliyle sizlerle paylaşıyorum. Fihrist çalışmaları genellikle yılın son ayında veya yeni yılın ilk ayında geride bırakılan yılda ortaya konulan ürünlerin, eserlerin sonraki yıllarda daha kolay ulaşılabilmesi adına yapılmakta. Böylece daha sonra yapılması planlanan arşivleme çalışmalarına da katkı sağlamış oluyor.

26 Aralık 2023

Durum Raporu /yirmisekiz

Bir süredir Durum Raporu dizisinde hayatımın yoğun temposundan, yaşamımızda meydana gelen değişimlerden söz ediyordum. Bu gelişmeleri üstü kapalı bir şekilde sizlere ifade ediyordum. "Oğlumuz Tuğrul Dünyaya Geldi" başlıklı yazım ile sözünü ettiğim yorgunlukların, yoğunlukların sebebi de aşikar oldu. Haliyle hayatımızdaki hemen her şeyin düzeni ve seyri de değişmiş oldu. Kızımız Gülce için kurduğumuz düzen ve ev ortamındaki işleyiş yeniden şekillendi, şekilleniyor. Zamanla, Gülce'nin ve Tuğrul'un da büyüyüp gelişmesiyle içinde bulunduğumuz bu yoğunluğun biraz daha hafifleyeceğini düşünüyorum. Öyle ki Gülce ile oynadığımız oyunlar, zaman geçtikçe daha anlamlı hale gelmeye başladı. Amacına ulaşan oyunları oynamak bana da çok keyif veriyor. Çünkü bir çocuğun oynayarak edindiği tecrübenin ve bilginin çok kıymetli, çok kalıcı olduğunun farkındayız.

Bütün bir millet olarak 2023 yılında zor imtihanlardan geçtik. 6 Şubat tarihi hafızalarımızda. Yılı geride bırakırken bir daha böyle felaketler ile karşı karşıya gelmememizi diliyorum. Yaşadığımız acılar yerini sevinçlere bıraksın. Zaten bırakıyor da... Allah her şeyi bir denge üzerine inşa ediyor, yaratıyor. Acının karşısında mutluluğu, kaybın karşısında kazancı veriyor. Bizlere düşen tevekkül etmek ve sabretmek oluyor.

20 Aralık 2023

Oğlumuz Tuğrul Dünyaya Geldi

Elhamdülillah.




14 Aralık '23 Perşembe günü, oğlumuz "Tuğrul" sağlıkla dünyaya geldi. Rabbim, sâlih kullarından eylesin. Sevincimizi, mutluluğumuzu tarif etmek çok zor.  Ziyaret ederek, arayarak ve mesaj göndererek tebrik ve iyi dileklerini ileten bütün dostlarımıza teşekkür ederiz. İnşallah, oğlumuz için daima güzellikler katan, onu iyiliğe ve doğruluğa ileten, adaletli ve merhametli olmayı öğreten ebeveynler olabiliriz.

23 Kasım 2023

, , , ,

Durum Raporu /yirmiyedi

Günler geçiyor. Haftalar, aylar birbirini kovalıyor. Biz bir yaş daha alıyoruz. Bir yıl daha düşüyoruz ömür bakiyesinden. Zaman böyle gelip geçerken, ömür sermayesi kendini tüketirken, elbette yarına, geleceğe bıraktıklarımız da oluyor. Yorulduğumuz yokuşlar, durulduğumuz ve soluklandığımız düzlükler...

Şu sıralar durulacağım ve soluklanacağım bir düzlüğün öncesindeyim. Her zahmetin ardından bize mutluluk veren bir nimet vardır. Yorucu geçen bir süreci tamamlamak üzereyiz. Bu yüzden heyecanlı ve mutluyuz. Şimdilik ayrıntılara girmek istemiyorum. Yakında bu konuda buraya yazacağım.

Geçtiğimiz Pazartesi günü doğum günümdü. Biraz önce yazımın hemen başında demiştim ya, bir yaş daha alıyoruz... O cümleyi mecazen kursam da hakikatte bir yaş daha aldım. Allah ömürlerimizi güzelleştirsin, bizi kendisinin memnun olacağı kulları arasına alsın ve ona layık olarak ibadetler yapmayı nasip etsin.

17 Ekim 2023

,

Egea'nın Sonbahar Temizliği (2023)

Egea'nın Sonbahar Temizliği (2023)

Artık bir seri haline getirdiğim "temizlik" günlüklerime bir yenisini daha ekliyorum. Öncelikle kış bakımlarından ve fiyatlardan söz etmek istiyorum. Fiat'ın "Yol Arkadaşım" uygulamasına aracımızı kaydetmiştim. Geçmişte yapılan bakımları görebileceğim gibi gelecekte yapılması gereken bakımları da uygulama ekranından görebiliyorum. Uygulama kilometre takibi de yaptığı için bakım zamanı geldiğinde kendisi uyarıyor. Bence başarılı bir uygulama olmuş. Yine de geliştirilmesi gereken yönleri var. Uygulama başlangıç ekranına ulaşırken zorlanıyor ve beklemek durumunda kalıyorum. Telefonun hızı ile ilgili bir durum değil bu. Uygulamadan kaynaklı bir bekleyiş. Ayrıca uygulamayı kullanırken yer yer donmalar ve çökmeler de yaşanmıyor değil. Şimdi bu yıl hangi bakımları yaptırdım ve maliyeti ne kadar oldu, bunu konuşalım...

13 Eylül 2023

, ,

Durum Raporu /yirmialtı

Bir süredir yazıp yazıp sildiğim bu yazıyı son olarak silip baştan yazmaya karar verdim. Bu yazıyı sürekli silip yeniden yazmamın sebebine gelince... Yazdığım bir iki paragraflık şeyler Ağustos ayının ortasından beri blogun taslaklar bölümünde bekliyor. Fakat üzerinden hayli zaman geçince yazının giriş bölümünü oluşturan cümleler yazının bağlamından kopan paragraflar ile birleşiyor. Bu benim istemediğim bir durum olduğu için silip yeniden yazma ihtiyacı duyuyorum. Şimdi başladığım bu yazıyı bir sonuca bağlayıp yayınlamayı ümit ediyorum.

Yaz mevsimini geride bıraktık. Bu yaz Sivas aşırı sıcak günleri de sağanak yağmurlu günleri de uzun uzun tecrübe etti. Öyleki yaz aylarında böylesi sıcak ve böylesi yağmurlu günleri Sivas'ta daha önce görmemiştim. Şimdi sonbahardayız. Neredeyse Eylül ayının ortasına geldik. Hava sıcaklığı hayli düştü, gündüzleri 19, geceleri ise 4 dereceye kadar soğudu. Bir de şairlerin ayı derler Eylül için... Eylül de geldiğine göre okunacak yeni şiirler, yeni kitaplar olmalı...

Takvim bozma sanatı erkenci duruşlar
Eylüllerden ekimlerden kasımın gelmeyişinden
Biçilmiş bir demet çocuktuk baktın mı kuruyorlar
Bir demet çocuğun onulmaz biçimlerinden

İdris Ekinci, Ceviz Mevsimi

22 Temmuz 2023

Durum Raporu /yirmibeş

(Durum Raporu dizisinin 25. bölümünü yazmaya başladığımda 21 Haziran'dı. Şimdi 22 Temmuz oldu. Yaklaşık bir aydır tamamlanmayı ve yayına girmeyi bekleyen bir bölüm oldu. Yazının devamında bu süreçte olup bitenlerden kısaca söz etmek istiyorum.)

Geçtiğimiz Cuma günü (19 Haziran) öğrencilerimiz karne sevincini yaşadı. Böylece onlar ve öğretmenler için yaz tatili başlamış oldu. Haziranlar bu yönüyle yeni heyecanların, yeni mutlulukların ve yeni başlangıçların mevsimi olmuştur. Umarım yeni eğitim - öğretim yılında daha iyi, daha güzel, daha mutlu ve umutlu başlangıçlar yaparız. Son yıllarda millet olarak çeşitli sıkıntılar, problemler ve felaketler ile mücadele etmek zorunda kaldık. Umarım önümüzdeki dönem bu türlü felaketlerle, sıkıntılarla yüz yüze gelmeyiz.  Önümüzde Kurban Bayramı var. Bu bayram tatilini 9 gün yaşayacağız. Bu bayramı Sivas'ta idrak edeceğiz. Herhangi bir tatil planımız bu yıl yok. Bunun yanında bu yaz mesleki anlamda yeni başlangıçlar yapabilirim. Zaman neyi gösterecek, bakalım. 

Aşkar Dergisi'nin 67. sayısı ve Serazat Edebiyat'ın 5. sayısı okuru ile buluşmaya hazırlanıyor. Demiştim. Serazat Edebiyat değil ama Aşkar Dergisi 67. sayısı ile okuru ile buluştu. Önümüzdeki günlerde 67. sayısının tanıtım bültenini blogumda paylaşacağım ve bir seri haline getirdiğim mısra seçkilerimi de 67. sayısı için hazırlayıp yayınlayacağım.

2 Haziran 2023

Yorulunca Söylenen

Bir şiirin peşine düşmek zor. Sadece ona ayrılmış bir zaman istiyor. Sadece şiiri ve şiire bağlı hususiyetleri düşünecek bir alan... Bu zamanı da bu alanı da bulmak güç. Şimdilik böyle. Bir kenara not ettiğim mısralar üzerinde çalışılmayı bekliyor. Şiir kendisine yaklaşmamızı ve onu kurcalamamızı istiyor. Şiir muhatabına karşı bu türlü bir beklenti ve istek içindeyken ona istediğini vermek, küstürmemek gerekiyor. Hayatımın belli dönemlerinde bu bağlamda bir birikme hali yaşıyorum. Öyle, çoğu zaman şiirin hayattan beslenen tarafları var. Mesele, olup bitenlere karşı şiirin istediği pencereden bakabilmek... Bunun için o ruhu kaybetmemek gerekir. Nasıl bir ruh? Yolun ortasındaki taşa karşı kayıtsız kalmayan, onu kenara çekmesini bilen bir ruh. Yirmi dört saatlik gündemlerden, konulardan kaçarak bir çiçeğin üzerinde taşıdığı güzelliğe sığınan bir ruh. Yorulduğumuzda yanında soluklandığımız, tazelendiğimiz, yeniden diyebilecek gücü hissettiğimiz sevgilinin kıymetini bilen bir ruh.

1 Haziran 2023

, ,

Durum Raporu /yirmidört

Bazen bazı anları daha önce yaşadığımı hissederim. Farklı bir duyuş yaşarım. Buna  Fransızlar "déjà vu" diyor. Yani yaşanmış bir olayı daha önceden yaşamış olma veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu. Bu duyguyu son zamanlarda daha sık hisseder, yaşar oldum. Neden böyle hissettiğimin sebebini bilemiyorum. Belki de ülkemizdeki yoğun gündemin hislerimize, duygularımıza etkisi olabilir. Bu durumun geçerli bir sebebi olmalı dedim ve biraz araştırdım. Edindiğim bilgiye göre beynin yorgunluk halinde bu türlü durumlar yaşanabiliyormuş. Örneğin karşılaşılan görüntüler veya sesler karşısında beyin ilk başta karşılaşılan durumu algılamayıp kısa bir an sonra durumun farkına vardığında bu hissi yaşayabiliyormuş.

Çevremizde o kadar çok uyarıcı ve mesaj var ki... Bu uyarıcı ve mesajların -bana göre- büyük bir bölümü işimize yarayan türden değil. Hâl böyle olunca zihnimiz yer yer işgal altında kalabiliyor. Bu konuda Kemal Sayar'ın Timaş Yayınları'ndan çıkan "Yavaşla" isimli kitabından bir pasaj aktarmak istiyorum.

Herkes reklam dünyasından gelen baskılara bir cevap verme ihtiyacı içinde. Küreselleşme ve ekonomik akılcılık çağında, pek azımız kendisini emniyette hissediyor. Cüzdanımızda daha fazla para var; ama alınması gereken daha çok şey ve bütün bunları kazanmak için harcanması gereken daha fazla mesai de var. Başarımızın göstergesi, sahip olduklarımız ve hayatın öncelikli gündemi ekonomik mücadele olduğunda, anne babalık da iş hayatındaki sert ve rekabetçi üsluba bürünüyor. 

Kemal Sayar, Yavaşla

16 Mayıs 2023

Durum Raporu /yirmiüç

Mayıs ayının yarısını geride bıraktık. Mayısın en sevdiğim tarafı Haziran ayının habercisi olması. Haziran ayını hep sevmişimdir. Geçen yıl bu zamanlar kaleme alıp sizinle paylaştığım "Uzak Haziranlar" başlıklı yazımda da bu konudaki düşüncelerimi ifade etmiştim. O yazının bir bölümünde 2019 Haziran'ın da paylaştığım bir mısradan alıntı yapmıştım. "Uzakta yanıp sönen bir ışık şimdi / O serin Sivas akşamları". Aynı sevinci ve aynı duygu yoğunluğu -hatta daha fazlasını- hissediyorum. Neden daha fazlasını? Çünkü 2022 Haziran ayında kızımız Gülce dünyaya gelmişti. Yani bende zaten heyecan uyandıran Haziranların anlamı daha fazla derinleşmiş oldu. Bu yıl inşallah birinci yaş gününü kutlayacağız. Kıymetli eşim ile birlikte kızımızın birinci yaş günü için ufak tefek de olsa bir şeyler düşünüyoruz. Zaten doğum günleri için büyük organizasyonlar yapmayı anlamsız buluyoruz. Maksadımız ailenin diğer üyeleri ile bir araya gelmek ve gelecek yıllarımızda hatırlamak üzere güzel bir hatıra bırakmak...

Bu arada nicedir bir araya gelemediğim dostlarım var. Mete ve Ubeydullah bu dostlarımdan... Mete ile aynı şehirde yaşamama rağmen yaşamlarımızdaki yoğunluklarımızdan dolayı bir araya gelmek için çeşitli bahaneler ve fırsatlar kolluyoruz. Mete ile yakın bir zaman önce bir araya geldim. Güzel bir bahane idi bizi buluşturan şey... Uzaklardaki dostumuz Ubeydullah bize Serazat'ın 4. sayısının matbu halini gönderdi. Üniversite yıllarımızdayken arkadaş buluşmalarımız için genellikle kullandığımız kafeyi tercih ettik. Biraz eski günleri yâd etttik, biraz da bugünü ve geleceği konuştuk.