İnsanın yaratıcı ve yenilikçi düşünceleri, bu düşünceleri ifade ediş biçimi doğrudan sanatla temas halindedir. Sanat ve sanatçı hayatın diğer alanlarına kapı açmış, dünyaya farklı bakış açılarından bakabilmeyi olanaklı kılmıştır. Sanatçı ile çevresi arasında çok yönlü bir ilişki vardır. Bu çerçevede sanatçı hem içinde yaşadığı çevreyi etkilemekte hem de söz konusu çevreden etkilenmektedir. Ortaya çıkan sanat eserlerinde de söz konusu ilişkilere ait çeşitli izlere rastlamak mümkündür. Sanat bu yönü ile değerlendirildiğinde bireyin yaşantısının, eşya ve hadiseleri yorumlayışının ve bilişsel-duyuşsal özelliklerinin eyleme dönük hâli olarak yorumlanabilir. Sanatı ortaya koyan sanatçı ise yaptığı, fiile döktüğü herşeyiyle yeniden oluşturan ve gerçekliği yerinden edip kendi gerçekliğini ikame edebilen kişidir.
Buraya kadar sanatın ve sanatçının hayatın içinde olan taraflarını ele aldım. Dünü, bugünü ve yarını etkileyen yönlerine kısaca temas ettim. Çünkü uygarlığın tekâmül etmesi ile sanatın ve sanatçının kemâlatı arasında doğrudan bir ilişkinin söz konusu olduğu ifade edilebilir. Sanatçının bir takım üstün özellikleri onun ortaya çıkardığı eserlerde görülebilir. Uygarlığın seyir çizgisi kontrol edildiğinde bir çok önemli atılımın önünde veya arkasında buna benzer durumlar görülecektir.