11 Şubat 2025

,

Naz Makamı

(Şiirin müzikal kompozisyonunu dinlemek için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.)

Güldüklerim oldu, ağladıklarım, sana bakarken içimde tuttuklarım
Aynı şeylere gülemesek de aynı şeylere ağladıklarımız oldu 
Nereden başlamalıyım kurduğum cümleye 
Sen konuşunca dudağından yeryüzüne taşan 
İnce perdelerin arkasında mırıldandığın şarkılardan mı
Bir deniz kıyısında, bir mendil kenarında
Bazen suyu izlerken eriyen gözlerimle
Bazen de mendilindeki nakışın kırmızısına takılan gençliğimle
Her gece yıldızlara bakıp bir orman kuytusunda
Her gece bir geyik kalbinin derin uykusunda 
Bir yastıkta sonsuz bir fotoğrafın içinde 
Bana uzanan ellerinden mi
Nereden başlamalıyım kurduğum cümleye 
Ben dilindeki makamın acemisiyim ama
Biz yine de kürdilihicazkardan devam edelim
“Gümüş tellerle örsem saçının her telini”

Hep kovaladığımız hep kaçırdığımız şeyler var
Burası dünya değil mi
Kimilerinin kovaladığı otobüs, kimilerinin kaçırdığı durak
Ama bu telaş neden, nereye koşmalı her sabah erkenden 
Değil mi bu dünya 
Bir çocuğun dudaklarındaki susam tanesinden
Daha küçük bazı yüreklerde 
Çünkü bazı yürekler öyledir, çuvaldızı da iğneyi de kendine saklar 
Kendisi yer de ekmeğin kuruyan tarafından 
Yanındakine tazesini sunar
Aşkın bir anlamı da bu değil mi
Dünyayı bırakmak olduğu yere
Gönül koymamak gelip geçen her şeye
Gözlerindeki neşe yetmez mi bunca gama kasvete
Seninle sevdim renklerin en derinini
Koştuğum sevabı kaçtığım günahı seninle sevdim 
“Ben hiç bu kadar sevmedim ömrümce siyahı”

Senin mendillerin renk renk, alı var yürek yangını
Moru var gitsem mi kalsam mı, sarısı başka söyler, pembesi başka 
Kokusunu alıyorum, her rengi başka mevsim
Şimdi gelsen otursan karşıma
Sorarım, hiç utanmaz mısın sen?
Bu kadar güzel olunur mu, sorarım,
“Cefâsı âşıka yârin vefâ değil de nedir?

Eyüp Aktuğ
Serazat Edebiyat, Sayı 8
Paylaş:  

0 Yorum:

Yorum Gönder

Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...