18 Aralık 2024

,

Anlatımcı Şiir Tekniğinde Kişilik, İmge, Anlam ve Klişe Üzerine

İnsan sosyal bir varlıktır. Çevresiyle etkileşim içindedir. Bu sebep ile temas ettiği durumlar, olaylar ve kişiler arasında bir alışveriş hali yaşamaktadır. İnsanın sosyal gerçekliği göz önünde bulundurulduğunda tıpkı beslenmek, uyumak gibi anlatmak da temel bir ihtiyaçtır. Yaşadığımız hayatın da önemli bir bölümünü neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde yaşamaktayız. Söz konusu nedensellik çerçevesinde içimizde ve dışımızda olup biten şeyleri anlatma ihtiyacı hissetmekteyiz. Bu ihtiyacı karşıladığımız çeşitli kanallar mevcut. Bu kanallardan birisi de şiirdir.

Şair şiirinin ortaya çıkış sürecinde dilin imkân ve hareket alanından yararlanır. Bu bağlamda çeşitli teknik ve yöntemlerle şiirini destekler. Bu teknik ve yöntemlerden biriside anlatımcılıktır. Yaygın kullanılan ifade ile "anlatımcı şiir"... Anlatımcı şiir biçimini tanımlamak gerekirse şairin şiirde duyurmak istediğini anlatma yoluyla ifade etmesidir. Anlatımcı şiirin merkezinde kişiler, olaylar ve durumlar yer almaktadır. Şiirin sözü edilen kurucu unsurlar etrafında oluşturulması onu diğer anlatımcı edebi türlere yaklaştırabilir. Fakat anlatımcı şiiri diğer anlatımcı metinlerden ayıran ve ona şiir olma vasfını kazandıran bazı hususiyetler bulunmaktadır. Bu hususiyetler dil, üslup ve imge olarak ifade edilebilir.

Kabul etmek gerekir ki anlatımcı şiir kavramı geniş bir şiir alanını ifade eder. Anlatan her şiir anlatımcı şiir olarak değerlendirilebilir. Bu değerlendirmede anlatımcı şiir olarak kastedilen şiirin kapsamı daha dardır. Öykü temelinde ilerlemeyen, olayları, durumları nedensellik çerçevesinde değerlendirmeyen, açıklamayan bir şiir... İmgelerin kullanıldığı, daha kapalı ve bazen bir duyguyu bazen de bir durumu anlatan bir şiir.

Anlatımcı şiir, şairin tanıklık halinden beslenir. Şairin dış dünya ile irtibatı ve ilişkisi ortaya koyduğu şiiri etkilemektedir. Her bir insanın yaşama tanıklığı, bu hayatı kavrayışı ve yorumlayışı nev'i şahsına münhasırdır. Bu doğrultuda kişilik kavramından söz edilecek ise kişilik, insanların yaşama tanıklığı, hayatı kavrayışı ve yorumlayışı olarak tanımlanabilir. Anlatımcı şiirin beslenme kaynağı da buradadır. Şairin yaşama tanıklığındadır. Şair bu tanıklığı tahkiye etme yolu ile değil yaşama karşı duruşuyla, kusuruyla, noksanıyla ama kendine özgü tavrıyla şiirinde  ifade etmelidir. Şiiri anlatmak, açıklamak ve onu mantıksal bir zemine oturtmaya çalışmak ona zarar verebilir. Şiiri anlatmak makul bir iş olmayabilir. Şiir anlatılamasa da bazı şeyler şiir ile anlatılabilir.

Anlatımcı tekniği şiirde kullanmak şairi tehlikeli bir alana sürükleyebilir. Şiirde anlatımcı tekniğin kullanmanın en büyük riski şiiri öyküye yaklaştırmak olarak ifade edilebilir. Söz konusu riski ortadan kaldırmak için şairin kişiliğini şiire yansıtması gerekmektedir. İfade edildiği üzere bir olay, durum ya da kişiler etrafında örgüleşen anlatımcı şiir, eğer şair söz konusu unsurları şiiri ortaya çıkaran duygunun içinde kaybedemez ise şiir tahkiye edilmiş bir metin haline dönüşebilir. Şairin kişiliğini başka bir ifade ile yaşama tanıklığını şiirine yansıtması, şiirinde klişe unsurlardan kaçınması ve artık okurda yeni çağrışımlar uyandıracak imgeleri kullanması hem şiirini güçlendirecek hem de şiirindeki anlatımcılığını tahkiyeden uzaklaştıracaktır.

Anlatımcı Şiir Tekniğinde Kişilik ve İmge

Şairin şiirine yön veren ve şiirini biçimlendiren en önemli unsur şairin hayat ile kurduğu temastır. Her bir insan farklı gözlerle ortak bir hayata tanıklık etmektedir. İnsanların sürdüğü hayatı birbirinden ayıran ve biricik kılan unsur insanların hayat karşısında ortaya koyduğu duruş ve takındığı tavırdır. Aynı şartlar altında farklı duyuşlar ile hayata bakan insanlar gibi şairler de şiirlerinde aynı duruş ve tavrı kelimeler yoluyla ortaya koyabilirse özgün bir eser ortaya koyabilir. Bunun belki de tek geçerli yolu şairin kişiliğini şiirine yansıtması olarak kabul edilebilir.

Kişilik şiirin özgün tarafını inşa eden önemli bir unsurdur. Bunu şiire yansıtmak, şairin iç gerçekliği ile dışarıdaki dünya arasında olup bitenleri şiir dili ile anlatmak  sözü edilen özgün tarafın ortaya çıkışına destek olacaktır. Modern şiirin anlatımcılık ile uyuşamadığı hususunda çeşitli sebepler öne sürülebilir. Özellikle anlatımcı tekniğin olay, durum, kişi ve zaman gibi unsurları kullanıyor olması bu uyuşmazlığın sebepleri arasındadır. Öyle ki anlatımın açıklığı ve hedefe ulaşması bakımından anlatımcı şiirde imge kullanımından kaçınılması gerektiği de düşünülebilir. Fakat günümüz modern şiirinde bireysel ve toplumsal deneyimlerin şiire yansıtılması imgeler üzerinden gerçekleşmektedir. Bu bağlamda anlatımcı şiir tekniğini kullanırken imgeyi göz ardı etmek eserin şiirselliğini, şiirsel yapısını ve şiirsel bütünlüğünü azaltacaktır. 

Modern şiirde anlatımcı tekniğin uygulanışında imge göz ardı edilemez. Bu doğrultuda imgesel anlatımdan söz edilebilir. İmgesel anlatım yolu ile zaman, mekân, olay, durum ve kişi gibi anlatı unsurları imgesellik kullanılarak şiir içerisinde kaybedilir, perdelenir. Böylece şiir ve okuru arasında gerçekleşen etkileşim kuvvet kazanır. Şairin şiirinde kişiliğini yansıttığı, şiire özgü hususiyetler kullanıp, imgelerden yararlanmasıyla şiirinde anlattıklarını hikâyeden ayırmış olur. 

Anlatımcı Şiir Tekniğinde Anlam ve Derinlik

Şair anlattıklarını anlaşılmak için mi şiirine konu ediyor? Şair anlaşılmak arzusunda mı olmalıdır Anlamak alışkanlıklarımıza kapı mı açar?  Şiirde anlatımcı tekniği kullanmak anlamı ve imgesel çağrışımları kısıtlar mı? Anlamak ve anlaşılmak beraberinde konforlu bir alan da getirmektedir. Çünkü anlamak ve anlaşılmak duygusal bir rahatlığın ön şartı kabul edilebilir. Güvenli, konforlu bir alan sahibi olmak tekdüzeliğe, alışkanlıklara ve belirli döngülere kapı açmaktadır. Oysa şiir konforlu ve güvenli bir alanda kalmak istemez. Şiirin dinamikliği ve dilin sürekli hareket halinde oluşu onu belirli alanlarda belirli anlamlarla sınırlandırmaya müsaade etmez.

Şiir sözü edilen hususiyetleri şairi akışkan ve doğurgan olmaya zorlamaktadır. Bu bağlamda geleneği güvenli bir alan olarak kabul edip şiirde kullanmak, klişe kullanımını konforlu bir alan olarak görüp şiirde anlamı ve çağrışımı daraltmak, şiire nesre sürükleyen etkenler arasındadır. Şiiri aşkın bir duygunun ifadesi olarak kabul edebiliriz. Bu aşkın hali belirli kalıplara sıkıştırmak eserin şiirden uzaklaşmasına sebep olacaktır. Anlamsal ve imgesel zenginlik, ortaya çıkan farklı çağrışımlar ve sesler, şiiri nedensellik çerçevesinden uzaklaştıracaktır. Neden sonuç ilişkisi içerisinde, akla uygun olarak ortaya konulan metinler daha çok tahkiyenin uygulandığı metinlerdir. İfade edildiği üzere tahkiyenin anlatımcı şiir tekniğinde yeri yoktur. 

Şiirde sözü edilen anlam "atmosfer" kelimesi ile ifade dilebilir. Çünkü şairin iç gerçekliği, ortaya koyduğu tavır ve duruş onun şiirde kişiliğini yansıtmasına imkân verecektir. Bu da şiirde şaire özgü bir atmosfer kurmaya olanak sağlayacaktır.

Şiiri bütüncül bir yaklaşımla ele almaya zorlayan nokta temelde şiirin özetlenemez oluşudur. Şiiri parçalara ayırıp yorumlamak ve bu parçalar üzerinden bir sonuç ortaya çıkarmak yerinde bir yaklaşım olmayacaktır. Şiirin özetlenemez oluşu, onu ve ona bağlı diğer unsurları bir arada değerlendirmeye zorlar.

Kişilik ve Klişe Karşıtlığı

Buraya kadar ifade edilen kısımda şairin kişiliğinden, kendiliğinden, iç gerçekliğinden, hayata karşı duruşum, tutum ve tavırlarından, bütün bunların şiirde birer hususiyet olarak kullanılabilmesinden söz edildi. Modern şiirde kişiliğin karşısında duran kavram klişedir.

Peki klişe nedir? Şiirde klişe olarak kabul edilen hususiyetler nelerdir? Klişe, herkesin kullanıldığı ve artık insanların anlam dünyasında yeni çağrışımlar ortaya çıkarmayan ifadeler olarak tanımlanabilir. Herkes tarafından kullanılabilecek bir ifadenin şiire taşınması, şiirin klişeler etrafında örgüleşmesi şairin şiirde kimliğini ortaya koymasına engel olacaktır. Bu sebep ile kişilik ve klişe arasında anlamsal bir karşıtlık söz konusudur.

Önceki dönemlerin şiir anlayışlarında kullanılan kelimelerin, ifadelerin, ifade edişlerin modern şiirde de kullanılması şiirin niteliğini etkiler mi? Bu soruya berrak bir cevap bulmak zordur. Bu metne konu olan anlatımcı şiir tekniğinde klişe kullanımının, diğer teknik ve yöntemlere göre daha kolay ve tercih edilebilir olduğu söylenebilir. Çünkü anlatımcı şiir tekniğinde söz konusu anlatı unsurları ve ifade edişler bir durumu, bir duyguyu aktarırken şairin duygusallığı onu klişeye sürükleyebilir.

Şair her yönü ile içinde bulunduğu zamandan ve toplumdan çeşitli ölçülerde etkilenen bir yapıdadır. Şairin duygusu onun iç gerçekliğini, kişiliğini yansıtırken, şairin duygusallığı onun içinde bulunduğu zamanı ve toplumu yansıtır. Duygu ve duygusallık birbirinden ayrı iki kavram olarak yorumlanabilir. Duygu daha kişisel ve şahsi bir kavram iken, duygusallık daha genel, daha kültürel bir kavramdır.

Sonuç Yerine

Bu bağlamda anlatımcı şiir tekniği kullanılarak yazılan lirik şiirlerde rastlanabilen klişe ifadeler şairin duygusunun değil duygusallığının bir yansıması olarak kabul edilebilir. Şiirde anlam ve duygu şairin kişiliğinde saklıdır. Bu, şiiri özgün yapan ve yükselten bir unsurdur. Bir şiir tamamen klişelerden örgüleşmiş ise şairin kişiliğini, gerçekliğini o eserde görmek mümkün değildir. Peki klişeyi tamamen şiirin dışında tutmaktan söz edilebilir mi? Bu mümkün değildir. Özgün bir şiir içerisinde rastlanabilen klişe ifadeler şiirde anlamsal derinliği sağlamak için tercih edilmiş olabilir. Klişe kullanımını herkesin çiğnediği bir sakız olarak ifade etmek hatalı bir ifade ediş olacaktır. Klişe modern şiirde de kullanılabilir. Anlatımcı şiir tekniği klişe kullanımına daha müsait bir alan ortaya çıkarır. Bu doğrultuda önemli olan klişenin kullanım şeklidir. Klişeleşmiş imgelerin farklı çağrışımlar elde etmek için yeniden kullanılması mümkündür. Cemal Süreya'nın "Bu Bizimki" başlıklı şiirine bu duruma örnek olarak verilebilir. Süreya, "Bu Bizimki" başlıklı şiirinde klişe ifadeleri ve imgeleri kullanırken yeni anlamlar ve çağrışımlar üretmeyi hedeflemiştir. Bu hedefinde başarılı olan şair klişeyi şiirinde kullanmış, fakat klişeye düşmeden bunu gerçekleştirmiştir.

Anlatımcı şiir tekniğinde anlatım ve anlam akışı, belirli kurallar çerçevesinde, kabul edilen biçim ve yapılara bağlı kalarak kendisini göstermektedir. Okuru şaşırtan sürprizlerin, dil oyunlarının daha az gözlenmesi anlatımın ön planda oluşundan kaynaklı olarak ifade edilebilir. 

Anlatımcı şiir tekniğinin uygulandığı şiirlerde yer yer klişe ifade ve kavramların kullanılmasını, şiirin niteliğine olumsuz bir etki bırakıyor olarak yorumlamak yerinde bir ifade olmayacaktır. Klişeyi tümüyle şiirin dışında tutmak mümkün değildir. Şair bu noktada klişeyi kişiliği ile yoğurabilmiş mi? Klişe kullanımı şiirsel atmosferi ve şiirin etki gücünü hangi yönde etkilemiş? Bu soruların cevabını aramak yerinde olacaktır. 

Paylaş:  

0 Yorum:

Yorum Gönder

Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...