ne vakit salınıp geçse şûh rüzgar ince bilek
kirli bir çamaşır kemirip duruyor mandalı
ara sıra değil, mutâd uğruyor artık efkâr
kör bıldırcın nasıl biliyor konacağı dalı
Nadir Aşçı, Kör Bıldırcın
çölün sırrıdır kuma gömülmek
dönmeye niyet etsem
bir mâni olmalı gemiyi yakmak için
Mehmet Şamil, Dervişin Son Ölümü
uzağa gitmeye başladıysa taşparmaklar
anlamlarını soğutuyor defterlerde çizgiler
sözcüklerim bir şemsiye oluyor sana
yazıldıkça tarih, kalbin miladını başlatıyor.
Zeki Altın, Ters Şerit
kendi şarkınla doğumunun gösterilişi
kullanımı olanaklı ve keyifli
tıkanmanın sonrası
ve elbet tükenmenin yeğnilişi
Osman Hasdemir, Ceninin
Bir melodi fısıltıdan ibaret kulakta
Tatlı bir rüya, görülen gerçeğin ardında
Sonların azabı asılı vicdanın yakasında
Her dal döker yaprağını zamanla
Yezdan Özelma, Müşteki
Dağlar yüreğimize diktir
Falezlerden umutlar savrulur denize
Sahil paraşütü koliler toplamak için ideal
Sektirdiğimiz taşlar tam isabet her seferinde
Betül Özkan, Topografya
Acının içinde tatlı
Göz pınarında parlayan yıldız
Oradan akmayı bekleyen bir gözyaşı
Her şeye rağmen o bitmek bilmeyen bir tebessüm
Elif Lara Balarısı, Gökyüzünün Mehtabı
0 Yorum:
Yorum Gönder
Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...