Kapının kapı olduğu çürüyüşünden bilindi
Unuttu herkes unutuşun bin bir haliyle
Kursaktaki son heves de gizlendi
Adımızı bir duvara verdiler; bu duvar
Kerpicin bereketiyle dikildi, sıvasız
Ardından mermilerin adı namluya verildi
Taşa verildi sonra adlar, bedenler toprağa
Sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edildi
Murat Özel, Son Akşam Yemeği
Duvar diplerinde. Köşelerde. Bistrolarda konuşuyor insanlar. Ay ışığında. Kemiklerinden sıyırıyorlar. Çürümüş et kalıntılarını. Kardeşlerinin. Korkunç. Gövdesiz ağrılar. Çeken iskeletlerini öğütüyor. Yokluk. Neye sahip olabilir. Kendini gösteren. Salınan. Ve gittikçe büzülen.
Osman Nuri Tolar, Yakın Tarih Kronikleri
günleri çözeriz düğümler sorun değil
buluruz bir yolunu yaşamak fena değil
hem zaten ölünce can acımak olmayacak
hem şimdi bahar geldi bak baharsa bahar
canımın ne isteyeceğine kimse karışamaz
Özgür Ballı, Baharsa Bahar
şiire aşka ve ölüme inanırlardı bir de yaprağa
ne varsa oraya yazdılar tutuştu onlar da
on at sağrısı yıldızlardan ırmaklardan
tuzu eritti ne varsa aldı götürdü yardı toprağı
işte böyle böyle ölümsüzlüğe inandılar
Yunus Emre Altuntaş, Dejavu
açık bir sınır ihlali çocuk ve kadın
yığın halinde ölüm cesetlerde çiçek
kirlenmiştir namusumuz kundakta kan
***
uyuyor şimdi mezarı başında çocuğunu öpen baba
ve rahmet hızla o ıslak tada
iniyor ansızın dudaklara
Cumali Yakan, Vatan Ana Para Ardı Karanlık Kapıyı Ara
yuvarlanıyor ne varsa ve ne yoksa şehirde
ne yoksa kalabalık ediyor enkaz altında
ne varsa görünmüyor kabalığın hızından
oysa ben penceremden bakmayı severim
Semih Samyürek, Arz-ı Gülhanede Bir Nümayiş
epey güvendi navigasyonlara, tarif almamalara
ilmini iyi belledi nitro anların, hikmeti buldu keşfet akışında
virajdan sonra sağa çekip dinlenmeli bir süre
denize ne hacet bakmasın
gök okyanustan hallice diyenlere
Çağrı Subaşı, Metropoller, Gölgeler ve Denizler
çizgileri çoğaltın kenar süsü olmasın
ataçlı bir defter yaşanmamış hayatlara haksızlık
birazcık bile ölemeden çok geç ölmek
uzun bir ömür için duayı hangi cesaretle içinden
çizgi bir milim sola her kurdele kesiminde
Sevde Yaşar Çimen, Aklı Başında Çoğul Konuşmalar
kış uzun sürdü, süründüm yürüdüm topalladım
sonra yüzüstü dudak dudağa toprağa
veda busesini hece taşımın alnına
kondurup uyuyayım az daha
Muharrem Demirci, Kış Lirikleri
Hüzne mahal yok, acı daim
İnsan inançla kaim dik ve derin
En bunaltıcı zamanlarda bile serin
Ahmet Emerce, Sürekli Tökez
için mesela dünyayla aramdaki kuyu
eski bir inanış olsa da
bu karar mevcut siyasi konjonktüre bağlı olarak alındı
şiir çok açık ve sen türkçe bilmiyorsun
İbrahim Akbulut, Bu Şiir Deklare Edilmediği İçin
Enflasyon, açlık haddi parıltılı nesirler
Kimin eli piyango, kimin eli kırkta bir
Mumu güneş bilenler karanlığa esirler
Benim nahif hesabım görmez içinde cebir
Kerim Ağaç, Artifakt
Yusuf kuyuda
bıçak altında İsmail
Eyyüb yere düşen kurdu iliştirmekte gövdesine
her biri: müsterih.
Hüseyin Yavuz, Güllü
0 Yorum:
Yorum Gönder
Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...