Aşkar Dergisi'nin 69. Sayısından Mısra Seçkisi

İşte böyle zemini sıvılaşan insanları
Çıkaramazsınız kalp katına
Cümle ölümler kendi fikirlerine
Birer süs gibi yer bulurlar
Ah! Zemini sıvılaşan insanlar…

Aziz Mahmut Öncel, Tahkimat

Dargın ve sürgün
Kanserli ve mecaz
Göğsümde, ta şuramda işte
Göstermeden de sen bilirsin
Onlar bulamadılar

Murat Özel, Hicaz Münacaat

bombaları beklemesi çocukların uykusuz tedirgin
ak evler yıkılmış üstüne saçlarını örtmüş tazenin
anne eğiliyor kesiyor bir tutamını kokluyor
“neden” diye soruyor uzaklarda çok uzaklarda
vicdanına sarılan diğer bir el “neden” diye
sebebi yok ölmenin bu küçük ülkede

Yunus Emre Altuntaş, İnsan Lekeleriyle Kaplı Dört Bir Yanım*

nar çiçeklerinin nardan güzel oluşunu konuşalım
mandalinaların eski tadının kalmadığını
özlemenin geçmişle bir ilgisi olduğunu
senin beni aslında hiç sevmediğini konuşalım
ben diye sevdiklerinin de artık bende kalmadığını
gel otur, ağlayayım sana iç imi.

Özgür Ballı, Diyalog

gönlü uyanıkların yakarışı değil mi o..
toprağın küreklerin üstünde döne döne gidişi..
imanın verilişi değil mi şu gördüğüm..
gördüğümüz, toprağın insana verilişi değil mi.

Muammer Yavaş, Habil'in İntikam Günü

burkulmaz gövdemin elbet sancıyacak tarafları vardı
kemikleşmiş zihnim elbet durup düşünecekti bir gün
yürürlüğe yeni girmiş bir kanunu kabullendim
sarsılmaz sanılan her inanç yıkılmakla bilenir

Çağrı Subaşı, İyi Düzenlenmiş Klavye

Her sabah karşımda aynı bakış
Bekleyen beni ayakkabımın içinde aynı şeytan
Aynı bakış aynı savaş aynı düşman beni unutan
Beni sıkıştıran, beynimde bana ait olmayan bir sesin beni yaylıma alması

Ümit Çiçekli, Pusulasız Final

Benim talihim, benim güzelliğim, gözlerimin ışığı
Yetiyor bana yazgımda gezinen tebessümün
Eski akşamlar gibi, portakal kokusu gibi
Aynadaki parmak izleri gibi çocukluğumun
Yetiyor bana sesinde çoğalttığım mutluluk

Eyüp Aktuğ, Seni Sevmek Binlerce Gülün Ortasında

Denizin yarıklarında gizlenir yaşanmamış baharlar
Hayata geçmemiş her duygu malulen emekli
Bir ihtimaldir vuslat son hızla viraja
Oysaki sağ kalmak bir kader çeşidi.

Sevde Yaşar Çimen, Hava Su Toprak Aşk

korunaklıdır evimiz hep kıyam kalbimizde küfre kafire lanet
hayye ale’s-salah hayye ale’s-salah
sevdiysem eğer ziynetinden bir zerre ziyan oluşum zikre değer

Cumali Yakan, Ar Var Gözde Nar

Akabinde çiçekler atılmalı göğsüne
Üzerlik yakılmalı. Ölü toprağı serpilmeli. Çakılarla çizilmeli. Bu duvar yıkılmalı
Ağaç gölgesinde bir başına kalmalısın
Sundurma altında yağmuru dinlemelisin ölmeden önce
Ölmeden önce insan bir an dahi olsa durmalı

Süreyya Altunkara, Masumiyet Meselesi

uzayan tırnaklarını saklıyorsa simsarlar
evlerin önü süprünüyorsa
ve nihayetinde çetecilere karışıyorsa İstanbullu Hoca
hayatın meyledilen bir yanı vardır
şu dağdan su gelirmiş yönü tarlaya kırmalı

Hilmi Yavuz, Çehre

herkesle aynı dilde sustuğunda dünya
hakikat yok sayıldığında
yatağını unutmayan derelerden
yolumu bulup akacağım senden yana

Seda Şaffak, Dere Yatağını Unutmaz

sesimiz boşlukta yayılan tüm yankıları bastırabilir
sıcaklığımız hele
yarıda kalmış tüm arzuları doyurabilir
çünkü biz çatısı genişleyen bu yerde
isa gibi diriltiyoruz ölülerimizi

Nafiye Yüksel, Boşluğa

doğallık bile pazarlanan bir şey olmuşsa
güneş ister vahşetle
ister fevkalâde bir dişilikle
susturabilir buzulları

Ülkücan Sütbaş, İrin

Neden kelepçelenir bedestenin kedisi
Ciğeri önemsemek suç mu anayasada?
Dokuz canın eksilir gam çekerken yedisi
Piyasanın çarkını kim çevirir masada?

Kerim Ağaç, Sessiz Fabl

avuç avuca değer kurulu düzenlerin kuruluşları koyu
köşe başları tutulu yer açılmaması hakkında yürürlükte kanun
ara verince başlamanın saatler çeker yükünü geceleri
cevapsız bırakıyorum böylece kusursuz sorumluluk halleri

Taha Tayyib Karaaslan, Sendikal Bardaklar