kırmızı ışıklar bizden yana
kırmızıda biraz olsun yavaşlar dünya
netleşir, siyah beyazdan ölüm yaşamdan,
sıradaki şarkı kırmızıya, haziranlara,
ve bitimsiz saçlarına
önce nihavend sonra hüseyni makamda
yeni eşikler, yeni kapılar kalbin odalarına
her kırmızı yeni bir anahtar
çocuğu sırtında anne, annesi yerde çocuk
neyi umuyorlar bizden, biz dediğim sen ben
ve kalanlar
iki öğün arasında unuttuklarımız
kağıt gibi duvarlarla ayrılan
ihtişamlı kalelerle korunan hayatlarımız
hızlanan savrulan yükselen standartlarımız,
kalp neyi umuyor senden, benden, bizden
kırmızının bizi her yakalayaşında
(yerine göre) özlem, aşk
(bazen) acı, gözyaşı, umut, gülümseyiş
yağmur, kar (yağar) güneş doğar
aynı renkler arasında farklı iklimler
her kırmızıda biraz olsun yavaşlar dünya
bakınız kızaran güllerin boynunu eğişinde
al yanaklarıyla çocuğun elmayı dişleyişinde
eve dönüş yolunda babanın
selvi boyunda al yazmasında kadının
çeyizine işlediği, bakışına gizlediği mektupta
ve yüreğimizin hududunda
bir delikanlının bayrağa selam duruşunda
saatini kur, kontrol et, geç kalma hayata
sabah sekizler akşam beşler, yalandan gülüşler
beklediklerimiz de bekleyenlerimiz de değişir
hızlandıkça dünya her şey yarım bırakılmış bir yemeğe
şimdi daha güvenli yolculuklar yollar duble
güvendeyiz değil mi çünkü standartlar böyle
azla yetinme, azla yetinme, azla yetinme
her şey duble olmalı yaşadığımız hayat da
savaşlar gördüm, acılar, sevinçler ve umutluluklar
ben bir kırmızının bir bakışın bir soluğun içinde kayboldum
bir çift kırmızı oldu dünyaya karşı sığındığım yer
bir bakışın yeter bir gülüşün kafi gelir içimden çıkarmaya
gül olur, gülce olur, kızarır umudum
demiştim her kırmızıda biraz olsun yavaşlar dünya
burada duralım (kırmızı)
birbirimize daha yakından bakalım
ellerimiz dua için çözülene
başkalığımız bitene dek.
Eyüp Aktuğ
Aşkar Dergisi, Temmuz - Ağustos - Eylül 2022, Sayı 63
0 Yorum:
Yorum Gönder
Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...