Gelin, Düğün ve Diyet filmlerinin afişleri |
Türkiye'de köyden kente göç 1950'li yıllarda başlamış ve özellikle başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük şehirlerin nüfusu artmaya başlamıştır. Köyden kente yapılan göçler özellikle İstanbul özelinde değerlendirildiğinde büyük şehirlerin Anadolu'nun bir çok bölgesinden göç aldığı gözlenmektedir. Göçler neticesinde artan nüfus ile birlikte İstanbul'da yeni sorunlar, durumlar ve çözülmeyi bekleyen problemler doğmuştur. Türk sinemasında 1960'lı yılların sonu ve 1970'li yılların başı toplumsal gerçekçiliğin yükseldiği bir dönem olmuştur. Bu dönemde Lütfi Ömer Akad, Halit Refiğ Metin Erksan, Yılmaz Güney gibi yönetmenler dönemin sosyal ve kültürel yapısını ifade eden filmlerle izleyicisiyle buluşmuşlardır.
Lütfi Ömer Akad'ın sinema anlayışını, sinemamızdaki verimlerini ve Türk sinemasına kazandırdıklarını 11 Mayıs 2015 tarihli "Vesikalı Yarim: Çok Eskiden Rastlaşacaktık" başlıklı yazımda ifade etmiştim. Söz konusu yazımda Akad ve sineması için şu ifadelerde bulunmuştum.
"Lütfi Ö. Akad, Türk sinemasının “Koca Çınar” sıfatı ile anılan biricik yönetmeni. Literatürümüze “sinemacılar kuşağı” isimli bir kavram girmişse eğer bu Lütfi Akad marifetiyledir şüphesiz. Lütfi Akad’a kadar beyaz perdemizde tiyatro — sahne geleneği hakimdi ve filmler bu geleneği takip ederek çekiliyordu. Sinemamızdaki bu tiyatro geleneğinden, belirgin anlamda ilk kopuş ve gerçek manada sinema tekniğini uygulayış Lütfi Akad ile birlikte başlamıştır."
Türk sinemasında göç temasının işlendiği ilk film Halit Refiğ'in rejisör koltuğunda oturduğu ve kamera önünde Cüneyt Arkın, Tanju Gürsu ve Filiz Akın gibi oyuncuları izlediğimiz Gurbet Kuşları isimli filmdir. 1964 yılında gösterime giren bu filmden yedi yıl sonra, 1973 yılında Akad'ın göç temasını işlediği üçlemenin ilk filmi olan Gelin, 1974 yılında Düğün, 1975 yılında ise Diyet filmleri bu anlamda Türk sinemasında oldukça kıymetlidir. Gurbet Kuşları filminde Tahir Efendi ve onun iki oğlunun İstanbul'daki yaşam mücadelesine tanıklık etmiştik. Gelin filminde Hacı İlyas ve büyük oğlu Hıdır'ı, Düğün filminde Bekir ve Halil'i, Diyet'teki Bilal Usta'yı ortak paydada buluşturan nokta hep daha fazla kazanmak istemeleri ve bu kazanç uğrunda pek çok insani değerden vazgeçmeleri olmuştur.
Gurbet Kuşları, Gelin, Düğün ve Diyet filmlerinde yer alan karakterleri tahlil edersek eğer ortaya şöyle bir fotoğraf çıkmaktadır. Filmlere konu olan aileler taşradan İstanbul'a göç eden insanlardan oluşmaktadır. İstanbul'a daha rahat ve refah seviyesi yüksek bir hayat sürme umuduyla göç eden bu insanlar, hem şehir yaşamına ve şehirlilerin alışkanlıklarına ayak uydurmaya çalışırlarken hem de yetiştikleri toprakların kültürel değerlerini de muhafaza etmeye çalışmaktadırlar. Örneğin Gelin filminde Hacı İlyas'ın eşi, Veli'nin ve Hıdır'ın annesi rolündeki Aliye Rona sekansların birinde Meryem rolünü canlandıran Hülya Koçyiğit'e hitaben şöyle der:
"Burayı İstanbul belleme. İstanbul şu kapının ardı. Avlunun içi yine Yozgat toprağı!"
Şimdi bu üç filmi biraz daha yakından inceleyelim.
Gelin (1973)
Gelin, 1973 |
Düğün (1974)
Düğün, 1974 |
Diyet (1975)
Diyet, 1975 |
0 Yorum:
Yorum Gönder
Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...