Aşkar Dergisi'nin 50. Sayısı Çıktı

Aşkar 50

Aşkar Dergisi'nin 50. sayısı çıktı. Üç aylık yayın periyodu ile çıkan derginin Nisan - Mayıs - Haziran 2019 tarihli sayısı güçlü ve kalıcı bir ses olarak okurunun karşısında.

Bu sayı şiir, öykü, musiki, söyleşi, taarruzname, kitap ve sinema bölümlerinden müteşekkil. Derginin kapağında ise İsmet Özel'i ve İsmet Özel'in Faydasız Randevu isimli kitabından bir iktibası görmekteyiz.

"İnsanı insan kılan yüzlerce özelliğin çöpleştiği bir ülkede ülke insanını sadece çöplerin temsil ettiği durumlar doğar. Yüzlerce kültürün kalıntıları üzerinde yaşıyor olmak kendi başına hiçbir anlam taşımaz. O kültürlerden nasiplenerek özgün bir hayat kuramayanlar o kültürlerin çöplüğünde yaşıyor demektir. Bu kadarla kalsa yine iyi: Kurtuluş nedir bilmeyenler mirasçısı olmadıkları kültürlerin çöpüdür."

Bu sayının şiir bölümüne katkı sunan isimler arasında Vural Kaya, Yunus Emre Altuntaş, Muhammed Sarı, Çağrı Subaşı, Ali Cahit Yılmaz, Burak Çelik, Burak Coşkun, Cihad Özsöz, Yavuz Altınışık, Ümit Çiçekli, Emrah Çiftçi, Ahmet Emerce, Özgür Ballı, İrfan Dağ ve Aziz Mahmut Öncel'i görmekteyiz.

Ali Cahit Yılmaz'ın Muaccel Mektup başlıklı şiiri bu sayının dikkat çeken şiirleri arasında. Yılmaz, "okumazsan da sana" girizgahı ile başladığı şiirde bir özden ve o öz etrafında şekillenen kaygılarından, ümitlerinden, tereddütlerinden bahsediyor. "Yine geldim kurusa da bu ağaç benim / Yine de dedim belki bir tas su bu şiir"

İsmin Bulunma Hali başlıklı şiirin şairi ise Burak Coşkun. "iğrenir diş izlerinden, tutulan şeylerden, bir sevinci öpe öpe eskitmekten / oldukça romantik oldukça islamcı oldukça fakirler ölmemekte kararlı." mısraları ile dikkatleri üzerine çeken şair uzun soluklu bir şiir ile okurlarının karşısına çıkıyor.

Özgür Ballı Kortizon başlıklı şiirinde yaşıyor olmaya bir delil ve yaşam etrafında olup biten şeylere bir tanık arıyor gibi. "tırnaklarım uzamış bu iyi / bu belki de yaşıyorum demektir." mısralarıyla biten şiirde bir ağrıdan yola çıkarak kelimelerinin peşine düşüyor.

Çöpten Toplanan başlıklı şiirin şairi ise İrfan Dağ. Şehir, insan ve insanı beşerden ayıran değerler üzerine kurduğu şiirinde sefer tasında koşmaklar taşıyan bir adamdan söz ediyor.

Aziz Mahmut Öncel, Islıkla başlıklı şiiri ile okurunu selamlıyor. Dünya, ölüm ve aşk konuları etrafında örülen şiirin tasavvufi derinliğine indikçe yeni anlamlara, saklı bir dünyaya eriyoruz.

Mustafa Melih Erdoğan'ın hazırladığı Türk Müziği Has Şiirimizdir serlevhası altında bestekarlarımızdan Sadi Hoşses'i ve bestekara ait düyek usulünde nihavend bir şarkı ile baş başa kalacağız.

Bu sayının öykü bölümüne katkı sunan isimler: Akif Hasan Kaya, Veysel Altuntaş, Muhammed Şahin, Nilüfer Ateş, Ümit Polat, Furkan Duman, Adem Tekden, Mikail Çelik ve Regaib Albayrak.

Söyleşi bölümünde Çağrı Subaşı'nın sorularının yanıtlayan İdris Ekinci. Ekinci'nin şiiri ve 2019 Ocak'ta Ebabil Yayınları'ndan neşredilen Yürüyelim kitabı üzerine gerçekleştirilen söyleşide anlıyoruz ki mesele şiir ise, iş çok ciddi demektir. 

Taarruzname'ye katkı sunan isimler Ferhat Nabi Güller, Ali Cahit Yılmaz ve Leyla Arsal. Ferhat Nabi Güller, Stefan Zweig'ın kaleme aldığı Dostoyevski'nin hayatından hareketle rus romancının yaşamına ve bu yaşam etrafında örgülenen eserlerine eğiliyor.

Ali Cahit Yılmaz ise İdris Ekinci'nin Yürüyelim kitabına dair bir inceleme yazısı kaleme almış. Yürüyerek Düşünmek veya Düşünerek Yürümek başlığı altında Ekinci'nin şiirine ve şiir ile olan münasebetine değinmiş.

Leyla Arsal, Hasibe Çerko Öyküsü'nde Lirik İmge İzleği başlıklı yazısı ile Hasibe Çerko'ya dair uzun soluklu bir incelemede bulunmuş.

Bu sayının kitap bölümünde Emre Öztürk'ün ve Selim Baki'nin yazılarını görmekteyiz. Emre Öztürk, Yunus Emre Altuntaş’ın Ebabil Yayınlarından çıkan ikinci şiir kitabı Gökyüzü Kundağı'nı yazdı. Selim Baki ise, Fatih Kutlubay’ın ilk kitabı Misak’ın Aynaları'nı yazdı.

Yavuz Altınışık'ın sinemaya dair notlarını okuduğumuz Metaını İkindiden Sonra Pazara Çıkaranlar başlıklı yazısı ile bu sayının kapağını kapatıyoruz.

Evet. Aşkar 50 dedi.