Balık
Korkuludur o camdan kalbin içinde
Yüzümü balığa çevirdim
Suyun mahrem balığın mahrum tarafına
Ona zaman tanıdım alışsın diye suya
Bu su, bu toprak, bu plaka yabancıydı ona da bana da
Krokisi yoktu kalbin
Levha yok, yol yok, çıkış yoktu
Nereye dönsem bende kalıyordu hesap
Nereye dönsem yolun iki ucu vardı
Biri benden çıkar biri balığa varırdı.
ıı.
Her sabah bir duvarı yıktım
Bir duvarı yeniden ördüm kan ter içinde.
Suyu izledim, balığı izledim, toprağı izledim
Vitrin camlarını, sokakları, garları, dağılan kalabalığı
Hızla akıyordu her şey bir bahane yoktu yavaşlamak için.
Hızlandıkça dünya korku arttı balıkta
Dağılan bir kokuyduk şimdi
Korkunun da kokusu vardı beklemenin
Başlamanın korkusu, başa almanın, başta olmanın
Suya dönmenin, suda dönüşmenin
Balığın mercan gözlerinden anlaşılırdı bu.
Yeniden sürekli yeniden yeni diye bir yerden
Bir bakıma yeniden değil miydi hayatın adı
ııı.
Suyun saydamlığı aldatır bizi, suya dünyadan bir şeyler karışır
Acır, acılanır, acıdıkça kararır
Su meleği karşımıza çıkar beni toprağa balığı suya çağırır.
Duvar yükselir, su yükselir, sertleşir kan damarda, balık pul pul dökülür de
Sevmek değil sevilmek değil aşk değil nefret değil
Geriye sonsuz bir oda kalır içimde.
Eyüp Aktuğ
Aşkar Dergisi, Temmuz - Ağustos - Eylül 2018, Sayı 47
0 Yorum:
Yorum Gönder
Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...