Aşkar Dergisi’nin 47. sayısı çıktı. Üç aylık yayın periyodu ile çıkan derginin Temmuz – Ağustos – Eylül tarihli sayısı güçlü bir ses olarak okurunun karşısında.
Şiir, öykü, söyleşi, taarruznâme, dikine paralel, mesuliyet meselesi, maddeler halinde ve kitap olmak üzere sekiz bölümden müteşekkil olan derginin şiir bölümü bu sayıda da oldukça güçlü. Mustafa Melih Erdoğan, Özgür Ballı, İdris Ekinci, Salim Nacar, Dursun Göksu, Seyit Köse, Emrah Tahiroğlu, Yunus Emre Altuntaş, Eyüp Aktuğ, Ali Yılmaz, Hikmet Çamcı, Ahmet Emerce, Esma Koç, İdris Selici, Örsan Gürkan, Mustafa Ay, Çağrı Subaşı derginin bu sayısının şairleri arasında.
Mustafa Melih Erdoğan, Tavaf Patikleri ismini verdiği şiiriyle dikkatleri üzerine çekiyor. “bu kitaplar ne demek istemektedir / ve hangi gerekçeyle gerekir gereken gerekli sancılar / eeeey dünya derler sonra / ibriğinin ucu geniş kablarımız dar” mısralarıyla bizi Veysel’e, Veysel’i bize çağırıyor. Özgür Ballı, Yeşilmiş isimli şiirinde içinde kaybolduğumuz, sıkıştığımız, biraz nefes payı aradığımız gündemlerin uzağında “tutalım yollar kapalı yanlış yere seviniyor birisi / geçelim orman olsun elini uzat göl olsun / yeme kanmayan balık olsun bu insanlar ne tuhaf / yaklaştıkça artan umudum olsun” mısralarıyla umudunu, umudumuzu daha gür tutuyor. Müstakil ismini verdiği şiiriyle İdris Ekinci, evin içerisinden hareketle muhatabımız olan, muhatabı olduğumuz insanı işaret ediyor. Dursun Göksu, Pencereleri Islatan isimli şiiriyle çalışılmış bir yalnızlığın içine sokuyor okurunu.
Okur bu sayıda dört öykü ile baş başa kalacak. Mikail Çelik, Regaib Albayrak, Hüseyin Ahmet Çelik ve Muhammed Şahin öykü bölümüne katkı sunan isimler. İnsanın Çıldırası Geliyor isimli öyküsü ile Mikail Çelik, Ölümün Kokusu isimli öyküsüyle Regaib Albayrak, Seyyah isimli öyküsüyle Hüseyin Ahmet Çelik ve Virtual Reality isimli öyküsüyle Muhammed Şahin okurlarını bekliyor olacak.
Söyleşide ise Sıdık Yurtsever’in sorularını Hüseyin Ahmet Çelik yanıtlıyor. İz Yayınları’nın Muhayyel serisinden çıkan Sevinebilirsin Suâda İşte Yalnızız yazarın ilk kitabı. İlk kitabı, öykü anlayışı ve günümüz öykücülüğü düzleminde ilerleyen söyleşide Hüseyin Ahmet Çelik, öyküsüne sinen izlerden de bahsediyor.
Taarruznâme’de Özgür Ballı, Bence’nin 7. yazısıyla karşımızda.
Dikine Paralel’de ise Mustafa Melih Erdoğan ile Dursun Göksu, Aziz Mahmut Öncel ile Salim Nacar şiir anlayışlarını, günümüz Türk şiirini, günümüz dergiciliğini konuştular.
Mesuliyet Meselesi bölümünde uzun süredir İsmet Özel okumaları alt başlığı altında yazılar neşreden İdris Ekinci, derginin bu sayısında Fark Etmenin Ayırıcı Vasfı –İsmet Özel Okumaları 11- yazısıyla Türkiye’yi ve Türk’ü anlama gayretinde olan bir şahsiyete sahip olmamız gerektiğinin altını çiziyor. “Derdimiz, imanımızla gövdeleşip bir İslâm vatanı haline getirdiğimiz Türkiye’yi hak ettiği mevkie taşımaktan başka bir şey değildir.”
Ferhat Nabi Güller, Bir Kalp Tatminliği Eylemi: “Zikir” başlığı altında yazısına “Müslüman olmak; dünyada bulunuşumuzun ve varoluş sebebimizin anlamlandırılması anlamına geliyor.” Cümlesiyle başlamakta. İslam üzere olmanın etrafında örgüleşen yazıda düşüklükten yüceliğe geçmenin ancak Allah’ı zikretmek yoluyla mümkün olacağına değiniliyor.
Dergi, bu sayısıyla okurlarına yeni bir bölüm sunuyor. Bu yeni bölümün adı Maddeler Halinde. Hüseyin Karacalar’ın Maddeler Halinde başlığı altında kaydettiği notlarını okuru ile paylaşıyor.
Kitap bölümünde ise Esra Özdemir Demirci, Zeynep Delav’ın Kemik Tozu isimli kitabını inceliyor. Muhammed Şahin ise Rüyaysa Uyanmayı Gerçekse Rüyayı Beklemeli başlığı altında Hüseyin Ahmet Çelik’in Sevinebilirsin Suâda İşte Yalnızız kitabını mercek altına alıyor.
Evet. Aşkar’ın 47. sayısı çıktı. Böyle oldu.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Bloguma ziyaretiniz için teşekkür ederim. Bu içeriği beğendiyseniz paylaşabilir, yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Yeniden görüşmek ümidiyle...