fotoğrafçı: artistik mi olsun?
kadın: yok, resmi evrak için.
fotoğrafçı: şuraya oturun hanımefendi.
kadın: işim acele yalnız.
fotoğrafçı: tabi efendim, siz gülümseyin.
kadın: ...
fotoğrafçı: dik durun biraz.
kadın: böyle iyi mi?
fotoğrafçı: fevkalede.
kadın: yok, resmi evrak için.
fotoğrafçı: şuraya oturun hanımefendi.
kadın: işim acele yalnız.
fotoğrafçı: tabi efendim, siz gülümseyin.
kadın: ...
fotoğrafçı: dik durun biraz.
kadın: böyle iyi mi?
fotoğrafçı: fevkalede.
fotoğraf makinesi: çaatt!
kadın: hemen teslim alabilirim değil mi?
fotoğrafçı: on dakika içinde hazır olur. çay içer misiniz?
kadın: açık olsun.
fotoğrafçı: buyrun, şeker masada.
kadın: şeker kullanmıyorum.
fotoğrafçı: siz çayınızı içerken ben de negatifleri yıkayayım.
kapı: tık. tık. tık.
fotoğrafçı: hanımefendi siz misiniz?
kadın: evet. biraz acele edemez misiniz?
fotoğrafçı: renkler iyi çıksın diye bekliyorum.
kadın: özen göstermenize gerek yok. tapu muamelesi için gerekiyor.
fotoğrafçı: fotoğrafta müessesemizin imzası var, özen göstermek zorundayım.
kadın: yarım saat sonra mesai bitecek. yarın da hafta sonu.
fotoğrafçı: bitmek üzere efendim. birazdan geliyorum.
saat: tik tak. tik tak. tik tak.
fotoğrafçı: buyrun hanımefendi. vesikalık fotoğraflarınız hazır.
kadın: tutarı nedir?
fotoğrafçı: on beş lira.
kadın: buyrun.
fotoğrafçı: bozuk yokmuydu?
kadın: maalesef.
fotoğrafçı: siz burada bekleyin. ben paranızı bozdurup geliyorum.
kadın: geç kaldım ama. dönüşte alırım paranın üstünü.
fotoğrafçı: ben kapatacağım birazdan. dönüşte bulamazsınız beni.
kadın: üstü kalsın o halde.
fotoğrafçı: siz bekleyin burada. hemen geliyorum.
kadın: acele edin lütfen.
kadın: keşke başka bir yere gitseydim.
fotoğrafçı: beklettim efendim. kusura bakmayın.
kadın: olan oldu artık. paramın üzerini alabilir miyim?
fotoğrafçı: tabi efendim. şaşkınlık işte. buyrun. tastaman otuz beş lira.
Sivas. Ocak 2015.
Eyüp Aktuğ
kadın: hemen teslim alabilirim değil mi?
fotoğrafçı: on dakika içinde hazır olur. çay içer misiniz?
kadın: açık olsun.
fotoğrafçı: buyrun, şeker masada.
kadın: şeker kullanmıyorum.
fotoğrafçı: siz çayınızı içerken ben de negatifleri yıkayayım.
kapı: tık. tık. tık.
fotoğrafçı: hanımefendi siz misiniz?
kadın: evet. biraz acele edemez misiniz?
fotoğrafçı: renkler iyi çıksın diye bekliyorum.
kadın: özen göstermenize gerek yok. tapu muamelesi için gerekiyor.
fotoğrafçı: fotoğrafta müessesemizin imzası var, özen göstermek zorundayım.
kadın: yarım saat sonra mesai bitecek. yarın da hafta sonu.
fotoğrafçı: bitmek üzere efendim. birazdan geliyorum.
saat: tik tak. tik tak. tik tak.
fotoğrafçı: buyrun hanımefendi. vesikalık fotoğraflarınız hazır.
kadın: tutarı nedir?
fotoğrafçı: on beş lira.
kadın: buyrun.
fotoğrafçı: bozuk yokmuydu?
kadın: maalesef.
fotoğrafçı: siz burada bekleyin. ben paranızı bozdurup geliyorum.
kadın: geç kaldım ama. dönüşte alırım paranın üstünü.
fotoğrafçı: ben kapatacağım birazdan. dönüşte bulamazsınız beni.
kadın: üstü kalsın o halde.
fotoğrafçı: siz bekleyin burada. hemen geliyorum.
kadın: acele edin lütfen.
kadın: keşke başka bir yere gitseydim.
fotoğrafçı: beklettim efendim. kusura bakmayın.
kadın: olan oldu artık. paramın üzerini alabilir miyim?
fotoğrafçı: tabi efendim. şaşkınlık işte. buyrun. tastaman otuz beş lira.
Sivas. Ocak 2015.
Eyüp Aktuğ
Güzel bir yazının eskisi yenisi olmaz. Güzelse her zaman güzeldir. Ve hangi yazıya ne zaman yolumuz düşecek bunu bilmiyoruz.
YanıtlaSilSadece fotoğraf çekilirken değil hep gülümsesek keşke!
Hayat bir şekilde akıp gidiyor ve bizim yanımızda kalan, kalacak olan gülümseyebildiğimiz zamanlar oluyor.
Sil